"orospuluk; mesleği icra etmekten çok daha fazlasıdır; o yüzden ruhu ve karakteride kapsar, yani orospu olmak için sadece bedeni satmak yetmez"
o yüzden sevgi, aşk oyunları oynamaktır orospuluk. sevgisini, yüreğini, duygusunu, dostluğunu, içtenliğini satmaktır para karşılığı, onun bunun altına yatmak değil. verilen emeklerin altına yatmaktır orospuluk, alev alev aşkla yanan ve çırpınan insanların duygularıyla alay etmek ve bu insanları aşağılamaktır orospuluk. seni seviyorum diyip iki gün sonra aynısını bir başkasına demektir orospuluk, sevdiğin insandan başkasını ayartmaya çalışmaktır Orospuluk, dansöz gibi herkese kırıtmaktır. seven insanı en ummadığı anda yarı yolda bırakmaktır orospuluk, içi dışı bir olmamaktır, ikiyüzlülüktür, kahpeliktir. insanları yalanlarla kandırarak doğduklarına pişman etmektir orospuluk.
Orospu olan bu kadın saklamıyor zaten ben orospuyum diyor, her şey alelade ortada. Sevince sevdiğine ve yüreğine ihanet etmeyecek kadar da insan. kadın resmen ben orospuyum; fakat yüreğimi bedenim gibi satmıyorum, yüreğim seviyor diyor ve aslında biliyor ki reddedilecek, sadece bedeni değil, sevgisi de reddedilecek. beni "orospu" diye yaftalamayın, benim de duygularım var, ben de sizin gibiyim demek istiyor. Çok da güzel bir kadın aslında, başka yerde karşılaşsan peşinde koşarsın, fakat orospu işte, buna rağmen içtenliğinde, duygularında orospuluk yok. Oysa ki kendi içinde gerçekten dürüst bir kadın, ortada yalan yok, üçkağıt yok, sırtından vurma yok, kahpelik yok, puştluk yok şerefsizlik yok, yüreğinin sesini reddetmek yok... Bedenini satabilir, fakat yüreğini ve duygularını satmıyor, sevdiğini kaldırıp atmıyor. aksine sarıyor, saklıyor, sahip çıkıyor ve açık açık da söylüyor. kıvırmıyor, naz yapmıyor, kapris yapmıyor, ben buyum diyor, en ufak bir kişilik tutarsızlığı yok.