metin uca, bizim kuşağın çocukluğuna gelen yaklaşık 15 yıl önceki bir mizah akımının son temsilcisidir. garip kısmı o akım çoktan söndükten sonra piyasaya çıkmış olmasıdır. hepinizin bildiği gibi o akım levent kırca, leyla tekül gibi isimlerin olduğu akım. hani şu meşhur "ah bu başımızdakiler şöyle ettikçe daha çok görürüz bunları" cümle kalıbının çeşitli varyasyonları kullanılarak oluşturulan mizah.
şimdi böyle konuştuğum için muhalefeti, eleştiriyi tasvip etmediğim sanılmaya. aksine benim uyuzluğum o boyutta ki kendini tekrarlayan, gelişmeyen zihniyeti muhalefet dahi olsa eleştiririm.
ayrıca, o bahsi geçen ekol de artık can sıkıyor, çok seneler geçti çok dönen yok oralardan demek istiyorum metin beye ama nafile.
yarışma mı sunuyorsun, yarışmacının gözleri mi bağlı, "işte bakın tıpkı siyasilerimiz gibi oldu ahahaha" çok güzel, de ee? ne diyosun yani bilader, biz bıktık artık soyut eleştiriden. bana tıpkı sık sık trip atan sevgiliyi hatırlatıyorlar. "neyin var guşum?" "yok bişeey" "ama bak sinirlenince çok güzel oluyosun", "ne yani daha önce çirkin miydim?", "ama guşum anlamıyorsun ki", "sen benim değerimi bilmedikçe daha çok üzgün görürsün"