kendi nicki altına entry girmek, herhangi bir konu hakkındaki herhangi bir başlığa entry girmek kadar basit gelmelidir bir yazara. işte o zaman o yazarın doğallığından söz edebiliriz.
yani "vay efenim millet ukala demesin sonra.. reklam yapıyo demesin. dile düşeriz. dedikodu çıkar. bi gören olur. çek elini sercan" tarzı mantalite güden yazar, en az, kendi nick altına gün aşırı 10 entry giren kadar hataya düşmektedir. kendim çok düştüm. ondan söylüyorum.
o değil ben "500. entrysini kendi nick altına girmeyi uygun gören yazar" nevinden bir cümle görünce bitiyorum abi. her kim olursa olsun yani.
beş yüzüncü entry. ne kadar büyük bir olay anasını satiim, sanki ülkede ihtilal çıkmış da, binbir güçlükle yeni bir düzen kurulmuş.. o kurulu düzenin de 500. yılı.. "bunu da kendi nick altıma yazıyorum... patlatın şampanyayı"
oturmuş dexter a entry yazmış, hilal cebeci nin memelerine bkz vermiş, üç beş tartışmaya katılmış, biscolata yemiş beğenmemiş onu dile getirmiş.. sıra beş yüzüncüye gelince de yapımda ve yayında emeği geçen herkese göz yaşları eşliğinde teşekkür etmiş. çok dokunaklı.
bu, 500-1000-1500-2000.. allah vere 10000. yazılarıyla ilgili günün anlam ve önemini belirten konuşmalarını nick altından yapan muhteremler, kalkıp da sonradan "aaabiii sözlüğü çok ciddiye alıyonuzz yeeeaa, benim umrumda değil yeeaa.. çocuk musunuz yeeaaa" muhabbeti yapmasınlar bence. sırıtıyor.
hem neden 500? neden 1000? neden 296 değil? 437 değil? bir rakamın diğerinden üstünlüğü nedir? bir sayı neden öbürüne nazaran daha ehemmiyetlidir?
