oyunlara alınmayan çocuk olmak

entry1 galeri
    1.
  1. sancılı bir çocukluk geçirmektir. ilerde ceremesi ödenir...

    büyük bahçeli bir evimiz vardı. babam her zaman zamanın en iyi arabalarına biner, annem güzel takılarını evde bile takardı. benim ise 40 metre kareye yakın büyüklükte geniş bir odam vardı. dünyam olmuştu odam. çünkü dışarıda beni bekleyen bir hayat yoktu. koleje başlıyasıya kadar odamda kurduğum hayatı yaşadım. bazen dadım odaya gelir benle oynamak istediğini söylerdi. aslında biliyordum ki ne o oynamak isterdi, ne de ben. talimat annemden gelmişti. bense zoraki kabul edip, onuda oyunuma alırdım. oynadığım evcilikte asla beyaz atlı prensler koşturmazdı. asla minik bir prenses gibi hayallerimi alet etmedim oyunlarıma. asla ummadım daha ilersi bir yaşamı... zenginliğin mutluluk getirmediği ailelerdendi benim ailem. abim geceleri geç gelirdi ve genellikle alkol kokardı. 15 yaşına kadar alkol almadığım halde hep aşinaydı o kokuya. abim çevresinde tehlikeli arkadaşları olan ve asla zengin zübbe olarak adlandırılamayacak kadar tehlikeli biriydi. mahallenin 7 den 70 e kadar herkesin çekindiği bir serseriydi. bazen babamın ona hediye ettiği mercedes le eve gelirdi yanında akranı bir kızla. 10-15 günde bir değişirdi yanındaki kız. kızlar hiç akıllanmaz ya! koleje başlayınca da durum pek değişti denemez. odamdan sınıfa taşımıştım yalnızlığımı... zengin ailelerin çocukları ile dolu 10 kişilik bir sınıfta yalnızdım. fakat bu benim seçimimdi. hiç biri bana göre değildi. sınıfımdaki tüm çocuklar süttü. hepsi dokunsan ağlayacak modundaydı bana göre. belki bu, belki şu sebepten oyuna alınmayan çocuktum. penceren akranlarına süzen o çocuktum ben.
    4 ...