geçenlerde kafa güzel bir şekilde fasıl gecesinde içmekte iken evimin yakınlarındaki başka bir mekana davet edilmem üzerine oraya gittim. bir hafta öncesinde aynı mekanda bir parti organizasyon etmiş olmamız vesilesiyle mekan sahipleri ile de gayet samimi bir diyalogumuz bulunmakta. bunu şimdiden dipnot olarak düşmek istedim.
efendim mekanda oturmuş biralarımızı yudumlayıp, sigaralarımızı içerken masada dolu bir şekilde durmakta olan kül tablasını garson arkadaşlardan biri ışık hızıyla alıp götürdü ve tek kelime dahi etmedi. doğal olarak almış olduğum alkolün de etkisiyle rutin bir temizlik işlemi zannederek hiç bozuntuya vermeden sigarımı içmeye devam ettim. derken yanımda oturan iki kız arkadaşın bakışlarının benim hemen sağ çaprazıma yöneldiğini fark etmem üzerine kafamı çevirdiğimde yanımda bir adamın durduğunu gördüm ve kafamı çevirmemle beraber kendisi bana hollywood filmlerinde gördüğümüz en temel polis hareketi olan şipşak kimlik gösterme hareketini gerçekleştirerek yıldızlı rozetini gösterdi. ben hala durumu idrak edememiş olacağım ki acaba dedim yaşım küçük falan mı zannettiler diye düşündüm ilk başta. ayıptır söylemesi eşek gibi 1.90'a 83 kilolu, saçı sakalı birbirine karışmış bir insan olarak böyle bir düşünce içine girmesinin mümkün olamayacağını fark etmem yaklaşık iki saniye sürünce aklıma etrafa şöyle bir bakınmak geldi. koskoca mekanda benden başka tek bir sigara içen dahi kalmamıştı.
elimde iki çekimlik canı kalmış sigara ile adama "ne var" edasıyla bakarken kendisi bana "beyefendi, kapalı yerde sigara içiyorsunuz. hakkınızda işlem yapmak zorundayız." diyerek kimliğimi rica etti. ben o anda hala adama baka baka sigara içmeye devam ederken artık son nefesi çekmeye utanarak sigarayı arkadaşın yemek yediği tabağın tam ortasına söndürdüm. pek tabi öncelikli olarak mesleğimi temsilen tarafıma verilmiş olan kimliği göstererek "hani bakın ben bıkbıkbık olarak çalışıyorum bu seferlik affedin" gibilerinden bir cümle kurmayı kafamda tasarlarken söz konusu kimliği cüzdanımda bir türlü bulamayarak, üzerinde yaklaşık 10 yıl öncesine ait olan bir fotoğraf bulunan nüfus cüzdanımı polis arkadaş vermek zorunda kaldım.
normal şartlarda polis kişi işlem yapmak üzere kimliğinizi alıp giderken sizin de adamın peşinden gitmeniz gerekir. ancak kafa o kadar güzel ki kıçımı dahi kaldırmayarak nasıl olsa geri getirir diye bekledim. 5 dakika geçti, 10 dakika geçti, 15 dakika geçti gelen giden yok. herhalde dedim mekandaki herkesin cezasını bana kitliyorlar, bi kalkıp baksam iyi olacak. neyse kalktım gittim polis arkadaşların yanına. o sırada mekan sahibi de orda. " oo abi sen miydin ya? dert etme sana ceza kesmeyecek, ben aldım üzerime sen sıkma canını" dedi. hemen yanında duran polis arkadaş da "beyefendi madem bıkbık mesleğindensiniz mevzuatı iyi biliyor olmanız lazım" diyerek bana bir ders verme çabasına girişti ki o anda kendisine vermiş olduğum "mevzuatı biliyorum ama kimse beni uyarmadı!" cevabı karşısında suratıma anlamsız ifadelerle bakmaya başladı.
her neyse olan mekana oldu tabi. güzel bir miktar para cezası yediler. ha ben sonra tekrar gittim tabi ki mekana. ne demişler "müşteri kaybedeceğime, ceza ödemeyi tercih ederim."