müslümanların eleştiriye tahammüllerinin olmaması

entry25 galeri
    11.
  1. eleştiriye tepki verilmeyecek kadar pasif bir müslüman anlayışına inanmak isteyenlerin kuruntularıdır. elbette inanç gibi bir mevzu da (ki inançsızlık konusunda bile yeterince sert tepki verenler var) insanlar hasas olur. eleştirilen şeylerinde koca bir literatürde cevabı vardırya herkes alim değil ya da elbisesine önem verdiği kadar dinine önem vermiyor.
    neyse:
    tevbe suresi 5.ayet.
    #14472452

    nisa 34:
    Erkekler, kadınları, Allahın kendilerine onlardan daha fazla bağışladığı nimetler ve sahip oldukları servetten yapabilecekleri harcamalarla koruyup gözetirler. Dürüst ve erdemli kadınlar, gerçekten Allahın koru(nmasını buyur)duğu mahremiyeti koruyan sadık ve itaatkar kadınlardır. Kötü niyetlerinden korktuğunuz kadınlara gelince, onlara (önce) nasihat edin; sonra yatakta yalnız bırakın; sonra dövün; ve bundan sonra itaat ederlerse onları incitmekten kaçının. Allah gerçekten yücedir, büyüktür.
    muhammed esed meali.

    şimdi kocasına karşı mahremini korumakta veya dengi büyüklükte aile düzenini bozacak hallerde dikkatli davranmayan bir kadınla ilgili olarak önce onlara nasihat etmeli, karşılıklı konuşmalıdır. hala bu tarz ağır evliliği ihlal edici hal ve hareketlerine devam ediyorsa yatakları ayırmalı hala devam ediyorsa dövmek ile işin ciddiyeti daha bir belirtilmeli ve bu davranışlarından vazgeçtikleri zaman artık onları incitmekten vazgeçilmeli ve evliliği sürdürmelidir.

    ulan kadın evlilikte erkeğin namusuna halel getirebilecek hal ve hareketlere meyletmeye başlayacak da erkek onu uyardığı, yatakları ayırdığı halde davranışlarına devam edecek, ortadaki problem hallolmayacak ya boynuzlarını sivriltip kenarda duracaksın, ya da boşanma sürecine gireceksin. boşanacak ve ortada çocuk varsa onları aile düzeninden mahrum bırakacak, bir evliliğe böylece kıyacaksın. bu boşanmışlığın çok olduğu toplumlarda zina artacak, annesiz ya da babasız çocukların yetiştiği bir yönü eksik çocuklar olacak v.s v.s.
    fazla zorlama, bu ayetle ne uygun evlilik terapisine, ne aile düzenine ne de topluma zarar veren anlayışla karşılamazsın. kademeli olarak evliliğin devamının sağlanmasına muhalif davranışlara karşı çözümler sunuluyor. erkek gibi erkek adam böyle davranışlara tahammül edemez, etmemesi de yapısında vardır zaten. özgürlük adı altında bireyciliği had safhaya çıkarılan kadınları cinsel istekler için hiç bir hukuk olmadan ortam mal haline getiren erkek anlayışından elbetteki daha makul bir yaklaşım bu. bu düzenle gayrimeşru çocuklar, kozmetik ürünlerinde kullanılan ceninler, tek tarafı eksik kaldığı için istismara uğrayan çocuklarla karşılamazsın, sönen hayatlar bulamazsın. çözüm için nasihat, istişare, yatakları ayırma cezası ve dayak atma bulursun ama ahlaksızlık bulamazsın. aldatmanın daha makul (bir insanı kandırmak, ona verdiğin akdi çiğnemek) görüldüğü ama zorlayıcı faktörler karşısında ikinci evliliği lanetleyen yaklaşımla ancak içinden çıkılmaz sorunlara kapı aralarsın. erkeğin koruyucu bir hami olmadığını iddia et, kadın şöyledir böyledir de, pratikte çözüm yerine çözümsüzlükle mutsuz bir topluma zemin hazırlamaktan öteye gidemezsin. neyse böyle aha ayet bak dayak var kur'an çelişkili pozsiyonundan sıyrılacak kadar toplum dinamiklerinin devamını sağlayıcı unsurları düşünecek olgunlukta olabileceğini düşünmüyorum bu eleştirileri getiren medeniyet ve onun uzantısı kafanın. eğip bükmeye gerek yok, islam boşanmadansa tüm çözümlerin denenmesini emreder, son tahlilde buna dayakta dahildir evet. üstelik bu dayak olayının süreklilik arzetmemesi ve ufak tefek mevzularla sürmesini değil çok zorunlu evliliği işlemez hale getiren ağır kusurlara karşı olabileceğini de belirtmiş oluyor bu ayet. dayak atmanın yaygın olduğu toplumlarda ancak böyle ağır kusurlarda ve öncesinde başka çözümler denendikten sonra mecburiyet hükmü konuluyor ve bu ağır kusurlar ortadan kalktıktan sonra da onları incitmemek gerektiğini belirtiyor tekrar. bu ağır kusurlar karşısında modern biri konuşur, evlilik terapisine gider, tartışır birbirini yer sürekli falan en son da evlilik yürümüyor hadi boşanmaya.. yok öyle hemen akdi bozmak, yok öyle romantizm bitti, cinsel olarak ilgi duymuyorum v.s v.s diyerek kolayca ayrılmak.. toplumda modernlik adı altında ahlaksızlığı yayamazsın öyle.. afrika'yı dünyayı zamanında sömüren refah içerisinde yaşayan batının ekonomik refah içerisinde toplum düzenini öyle böyle sürdürdüğü ahlak sistemini paranın az olduğu latin ülkelerine falan taşıyınca ahlak sistemindeki çarpıklıkların insan hayatlarına malolma oranlarıyla birlikte düşüneceksin birde. ulan tefsirle şunla bunla kıvıracak bir şeyi yok bunun, tefsir ancak bu ayeti çarpık anlayan adama gerekir, yoksa ayet gayet açık ve net zaten. ha erkekler bu ayetleri daha bir lehlerine yorumlayarak kadınları ezmemişler mi ezmişler, bu konuda uygulamalar eleştirilebilir ama allah'ın ayetlerinden değil insanların nefsinden kaynaklı bir durumdur bu. islam aile içi hoşgörü ve evlilik akdinin sürdürülmesi için eşlerin birbirine karşı sorumluluklarını yerine getirmesini sürekli vurgular, aksi islami değil nefsi uygulamalardır.

    ahzab 50 ile ilgili olaraksa peygamberin nefsi arzularının peşinde koşan biri olsaydı cahiliyye döneminde de istenilen sayı da kadınla evlenmek ya da ahlaksızlık yapmak için gayet uygun zemin vardı zaten, artı ahzab 52 de allah peygambere evliliği yasakladığında nefsi peşinde koşan biri için bunu ku'an diye yazmazdı herhalde. bu meseleleri açıp , anlamak için okuyunca ve sistematik bir yapı içerisinde geniş açıdan bakınca gerçekleri görürsün, yok ben seçip aradan cımbızla bişeyleri alıp islam'ı kötülerim dersen elbette eleştirilmek istenen şeyle ilgili kendince malzeme bulursun.

    islam eleştiriye açık olsun ya da olmasın zaten eleştirilecektir, çünkü bir insanın hayat felsefesini çizen, hayatın tüm alanlarını kapsayan kurallar bütünü bir dindir ve kendince inanmayanlarda olacaktır. eleştiriye açık olmasak ve iddia edilen gibi inanmayanları her şart altında nerde bulursak bulalım öldürelim pozisyonunda olsak islam tarihinde müslüman olmayan hiç kimse barınamazdı. velhasıl eleştirideki amaç kendi dinsizliğinin propagandası olunca tabiki tepkiyle karşılaşır. üstelik herkes alim olmaz, inancına kasıtlı bir saldırı gören adam tepki gösterir, bu hangi din mensubu olursa olsun. din mensubunu bırak, ateistler swinger ilişkilere daha bir açık, ateistlerde yüce bir varlık fikri ve ahiret inancı olmadığı için kendi içsel ilkelerinin insafına kalmış bir ahlakla uzun vadede çok da güvenmek doğru değildir falan desem ateistte tepki gösterecektir, bu insanın yapısında var. ateist egemen toplumlardaki (rusya, çin v.s) zulümleri de görmüştür tarih. ekonomik refah seviyesine aldanıp ideal ahlak anlayışı diye sunulan ahlak sistemlerinin eksik yönlerini de görmek gerek. kriz öncesi en ufak hayvan hakkı ihlali için ayaklanan batılıların, krizle boğuşurken donan insanlarına sahip çıkamayan toplumsal düzenlerini de görmek lazım. türkiye gibi ağır badirelerden geçmiş bir toplumda din faktörü olmasa ne gibi kıyımlarla karşılaşırdık kim bilir. uzar da uzar bu konu.. üç beş yerden üç beş kırpıntı fikirle olmaz bu işler, araştırıcı soruşturucu kimliğini ideolojik cımbızı eline alıp seçmekle değil, insaflı bir yaklaşımla çözersin. daha bu konularla girift onlarca konu varya yaz yaz nereye kadar..
    edit: bu ayetlerle ilgili bir eleştiri vardı silinmiş sanırım, bu eksende bir cevaptı özellikle.
    0 ...