samimi ve gerçekçi olduğu kesinlikle doğru olan lakin son dönemde programındaki yönetici kimliği yerine daha çok yorumcu gibi görev alan araştırmacı adam.
çoğu zaman emekli generalleri konuk etmesi de ilginç olan bir başka nokta. asker kökenli insanlar da tabii ki olsun ceviz kabuğu'nda ama sadece onlara mikrofon uzatması bir noktadan sonra "başka adam yok mu?" dedirtiyor. emekli askerlerin ülke için kaygılandığı konularda araştırma yapan ve birçok noktada bu insanların düşünceleri ile parallelik gösteren araştırmacı yazarlar var, ya da tam aksi düşüncede olan. onları biraz daha fazla dikkate alması ve programında konuk etmesi gerektiği ise bariz şekilde ortada. bir ara sürekli hocaları -ki en çok yaşar nuri öztürk'ü- çağırıyordu, şimdilerde askerler.
yanlış anlaşılmamalı emperyalizmin açık bir işgali olmadığını hepimiz görüyoruz ama 18.yy'da yaşamıyoruz ve saddam gibi amerikan düşmanı bir diktatörün hükmettiği bir ülkede yaşamıyorsanız bugün amaçlarına ulaşmak için ille de silahlı çatışmaya girmek gibi bir zorunluluğu olmadığını, emperyalizmin farklı stratejiler izlediğini biliyoruz. bununla birlikte bugün içinde bulunduğumuz durum ve program açısından sorun; hulki cevzioğlu'nun oldukça öznel yorumlarını içeren programında yorumlarının yanlış olması açısından değil, programın bir nevi "sohbet" programına dönmesinden kaynaklanıyor. farklı görüşteki insanları da programına davet etmesi gerektiği ve daha mücadeleci* bir tartışma programı yapması gerekliliği ortada. daha önceleri olduğu gibi...
şimdi bütün bunların yanında, belki de bu programa aksi görüş sahibi kimi yazarların katılmak istememesi de ihtimal dahilindedir. örneğin eser karakaş, mehmet altan ya da cüneyt ülsever gibi sözümona aydınlar belki de bu programa katılmaya cesaret edemiyorlar, kim bilir? iskele sancak ya da taha akyol'un karşısına oturmak varken rahat rahat değil mi ama?