bazen öyle bir sıçarız ki; kol gibi. dışkı yekparedir. ıkınırız ıkınırız ama ebediyete kadar böyle devam edecekmiş gibi hissederiz bu sıçışı. derken, artık canımıza tak eder ve ''yeter gayrı, düş yakamdan!'' dercesine büzüğü kastırıverip yapım aşamasındaki akide şekerini makasla kesen usta gibi kopmasını sağlarız kapıcı sikini andıran kakamızın...
soluklanırız biraz. karın kaslarımızın rahatlamasını sağlamak içün soluklanırız. bu şiir gibi sıçışın bedeni yoran ilk part'ını geride bıraktıktan sonra içerüde kalan minimal kakayı da bedenimizden atmak üzere son bir ıkınış gerçekleştirerek pûr-i pak eyleriz içerümüzü.