babannenin bülent ersoy dinleyip ağlaması

entry1 galeri
    1.
  1. evet efendim kimine göre garip gelse de böyle bir zat-ı muhterem babaanne vardı. ve onunla yaşadığım ilginç bir sabah diaoloğunu arz etmek isterim.
    90 larda bir gün sabah kalktığımda teyipte son ses çalan bülent ersoy un sesine ilaveten iç çekmeli ağlamalı bir ses dikkatime dokundu. kalktım ve mamur gözlerle yan odaya muhteremin odasına geçtim, klasiktir ki babaanne sabahın 5 inde kalkmış 4 kez üstünü değiştirmiş, kendi çapında bir kahvaltı hazırlamış, çayı ocağın üstünde unutmuş, ev ahalisinin henüz kalkmaması üzerinede kendine bir meşgale aramış, en sonunda teyipte ilahi dinlemeye karar vermiştir. benim 2, 3 kaseti rec tusuna basarak mundar ettikten sonra, bunlar bozuk diyerekten güzelim izel,çelik,ercan, mirkelam ve nirvana kasetlerini çöpe yuvarlamış, sonrasında bülent ersoy un bir kasedini doğru yollardan çalıştırarak dinlemeye koyulmuş. yalnız ilginçtir ki kasette de bülent ersoyun o dönem de yaptığı şarkıların birinde ezan okunuyor. malum ezanı o yanık sesle duyan muhterem babaannem, salya sümük salıp ağlamaya koyuluyor. O çalan parçayı gerçekten bir ilahi edasında dinlerken, yazmasını iki yana atmış, ayağının birini altına almış, elinde ufak bir kur'an ı kerim, gözlerinde elem ve bakışlarında allaha karşı duyduğu o müthiş sevgiyle sallanıyordu. Beni alan gülme haliyle birlikte dedim ki;

    +babaanne naapıyosun sen?
    -napayım yavrum, ilahi çalınca dayanamadım. ne kadar güzel okuyor bu adam!
    +babaanne o bir ilahi değil, ikincisi söyleyen de adam değil, yani adam değil derken kadın. yani kadın da değilde işte ses erkek görüntü kadın, nasıl anlatsam yav neyse. bülent ersoy o.
    -ben hayatımda böyle ilahi dinlemedim yavrum. o ezanı okuyuşu beni içlendirdi.
    +babaannem, canım bak içinde ezan olan bir arabesk şarkı dinliyosun sen. (tabi bu arada ezan yine başlıyor ve babaanne yine trans haline geçiyor) heç kime konuşuyom.

    evet aramızdaki bu ilginç dialogdan sonra babaannem kaseti muskalayıp sakladı ve biz de kaldığı hemen -hemen her sabah dejavu gibi bülent ersoyun ezan sesine uyandım.
    nur içinde yatsın. insanların değerlerini çok güzel korumuş, perişanlık içinde o günlere gelmiş ama hayattan zevk alarak yaşamış bir muhteremdi.
    ve bir dipnot; ölüm döşeğindeyken bile beni yanına çağırıp, 'yavrum güzel yaşamanın sırrına mazhar olmak için, kendi içinize bakın. orda bir yerde size yol gösterecek bir ışık hep vardır' demişti unutamıyorum.

    arz ederim.
    0 ...