universiteli gencligin ozenti olmasi

entry9 galeri
    ?.
  1. çoğunlukla görülen genelleme olsa da doğru olan vakalardır.

    kişi üniversiteye girdiği zaman kişilik arayışına tam gaz devam etmektedir. örneğin odtü ye giren bir genci ele alalım. daha okula girdiğiniz ilk gün saati sorduğunuzda direk beyin yanması geçirir. yani ders çalışmaktan sosyal diyalogları zayıflamış, kişi kişilik gelişimini unutmuştur. üstünden 2 sene geçer. bu genç saçları uzatmış koluna manitayı takmış ordan oraya gezer. siz ise ilk geldiğiniz gün gibisinizdir. çünkü hayatınız aynı şekilde devam eder. değişen birşey yoktur. liseden üniversiteye geçmişsinizdir o kadar.

    kişi gelir ve "hacı bu aralar çok yoruldum, sabah akşam duman dinliyorum rock barlarda koşturuyorum. manitayla datartışıyoruz bir gün gezelim içelim kuru da sararız" deyince siz beyin yanması yaşarsınız. kişisel değişimin bu kadar hızlı olamayacağını düşünürsünüz.

    bir başka genci alalım. kişi leonardo* nun tasarımlarının sergilendiği yer hakkında yorum yapma gereği duyar. derste hoca der "gençler leonrado cidden de bir akımın öncüsü oldu, tasarımları bik bik bik..." ve kişi kalkar "hocam be n o uçakları 5 yaşımdaykene yapıyordum" der. mantık olarak olma imkanı bulunsa da leonardo nun yaşadığı çağ düşünülür. peki bir isnan neden böyle açıklama yapma gereği duyar 100 kişinin önünde. kanıtlamak mı istiyordur kendisini? kanıtlamak istemesinin sebebi ortaokul veya lise hayatındaki pek de hatırlamak istemediği konumu mudur?

    aslında bu tam olarak özentilik olarak adlandırılamaz. özentiliğin arkasından gelen önyargıdır. her converse giyem ölümcüdür. her duman dinleyen de öyle görünür göze. kumaş pantolon giyen ya dinci dir ya kro dur. çünkü insanlar genellemeleri çok severler.

    2 çeşit özenti vardır dersek birincisi doğuştan ikincisi sonradan görme olandır. işte üniversite gençliği özenti oluyorsa %99 sonradan görmedendir.**
    1 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük