tam anlamı ile acı çekmekten korkmak değil aslında etrafında sana üzüntülü gözlerle bakan insanların, yanı başınızda ağlayan ve halinizden dolayı perişan olmuş anne-baba-çocuk-eş-kardeş görmekten korkmaktır aslında.
artık doktorlar size gerçeği söylüyor yani sizden saklamıyorlar öleceğiniz gerçeğini. bir kanserin pençesine düştüyseniz ve kanser 4. evresindeyse çatttt diye söylüyorlar yüzünüze.
--spoiler--
elimizden geleni yapacağız ancak hastalık oldukça ilerlemiş durumda. bu sebeple moralinizi devamlı yüksek tutup elinizden geldiğince kuvvetli olmanız gerekiyor. asla olumsuzluğa kapılmayın biz tedaviye devam edeceğiz.
--spoiler--
yanınızda anneniz vardır. ikinizin'de gözlerinden sicim gibi yaşlar boşalır. vaktinizi hastanede geçirmek yerine tekrar göremeyeceğiniz yada yapamayacağınız, sevdiğiniz yada yapmayı istediğiniz, hayal ettiğiniz şeyleri yapmak istersiniz. doktorun görüşü'de hastanede yatmanız değildir. zaten faydası yoktur. ilaç tedavisine devam edeceksiniz sadece ağrılarınız uyuşturulacak sadece bu.
çıkarsınız dışarı. aileniz ve siz oyun oynarsınız, anneniz mutfakta ağlar siz güya uyumuş numarası yaparsınız. babanız 50 yaşına kadar sigara içmemiştir ancak bir haftada tiryaki olmuştur. ablanızın göz altları ağlamaktan morarmıştır. siz ağrılarınızı gizlemeye bir fenerbahçe maçında atılan gole deli gibi sevinmeye ve gülmeye çalışırsınız. müziği son ses açıp agresif şarkılar dinlersiniz artık duygusal olmaya ihtiyacınız yoktur. hayatınızın arka penceresi zaten ağlama duvarıdır. herkes gelir sessizce ağlar gider. siz salaklaşırsınız.
sonra ağrılarınıza ilaçlar fayda etmez. yataktan kalkamazsınız bedeniniz küçük ancak kafanız kocaman olmuştur. normal ilaçların artık ağrılarınıza iyi gelmemesinden dolayı hastanenin yolunu tutmanız artık an meselesidir.
