buradan, uzak masaüstü bağlantısı yapar gibi, oturduğu yerden onu bunu faşistlikle suçlayan sevgili düşünürler.
bir gün imkan bulursanız şayet, bir kamu görevlisi hüviyetine bürünüp gezin doğu anadolumuzu.
elinize de bir sayaç alıp "dövlet bize bokmir ve türevlerini" duyduğunuzda sayaca basın. Sayacınız dayanmaz.
sonra kendinize sorun acaba ben "devlet bize bakmıyor" dememek için neler yapıyorum bu dünyada diye.
Gerçekten ihtiyaç sahibi olup da devletin sahip çıkmadığı insanlarımı yok mu peki?
elbette var. hem de sayamayacağımız kadar fazla, milyonlarca..
Sormamız gereken soru şu;
Şu anda ülkemizde 9milyonu aktif, 6 milyonu(vize yaptırılmadığı için)da pasif durumda olmak üzere 15 milyon yeşil kart sahibi var.
Bu insanların kaçı "hakikaten ihtiyaç sahibi"?
Bu insanların kaçı sırf yeşil kart üzerinden bakılmak ve diğer yardımları alabilmek için sigortasız çalışıyor?
Bu insanların kaçı ihtiyaç sahibi olmadığı halde sahtecilikle bu imkandan faydalanıyor?
Bu insanların kaçı herşeye rağmen elektiriğini kaçak kullanıyor da faturası bize kesiliyor?
Bölge coğrafyasının sınırlı sayıda iş fırsatı sunabildiğini biliyorum.
Şartların çok daha ağır olduğunu da biliyorum.
Terörün bölgenin sosyal hayatında onulmaz yaralar açtığını da biliyorum,
Devletin yıllarca ihmalkar davrandığını,
Şu son yıllarda ortaya çıkıp kendini "kürt hakları savunucusu" ilan edip başka işler çeviren partilerin umut tacirliği yaptığını da biliyorum.
STK adı altında sivil terör örgütü kuranların halkın üzerinden ne oyunlar çevirdiğini de biliyorum.
Evet. Doğu Anadolu gerçekten de gerek iktisadi, gerek kültürel ve gerekse sosyal açıdan zor şartlar altına elbirlik itilmiştir.
şunu da unutmayalım,
Gerçekten ihtiyaç sahiplerini -ki onlar zaten orada burada slogan gibi bunu tekrarlamıyorlardır, tenzih ediyorum.
Ama kusura bakmayın. Kürt olsun Türk olsun gece gündüz "devlet bize bakmıyor" dememek için çalışan insanlar var bu memlekette.
onlara saygınız olsun.
Oturduğunuz yerden ona buna faşist etiketi yapıştırmakla meşgul olacağınıza birazcık düşünün lütfen.
