bu filmi anlatabilmek için kocaman bir ah çekmeli başta. ah sarajevo, kanayan yaramız. annelerimiz, ablalarımız, kadınlarımız oradaydı, biz sıcak yataklarımızdaydık ve onlar her gün bir mezar daha kazıyorlardı. avrupanın gözleri önündeydiler, avrupanın tam ortasındaydılar ve öyle güzeldiler ki...
işte bu film sizi kurşun seslerinin hala yankılandığı bosna sokaklarına götürüyor ve onun küçük bir semti grbavica'ya; ama nice semt var böyle bosna'da. yaraları henüz dinmemiş. insan yüreğine öyle zarif öyle hassas dokunuyor ki bu film, ağlasanız ağlayamıyorsunuz, lanetler yağdıramıyorsunuz, çivilenip kalıyorsunuz yerinizde. tam anlamıyla bir başyapıt olmaya aday, kimseye zararı yok, kimseyle mücadelesi yok. öyle sessiz ve sakin, kendi halinde bir film; ama kimsenin dokunamadığına dokunuyor ve sizi derinden yaralıyor.
esma gibi nice kadınımız vardı, onları incittiler ve bunları hatıralarımızdan silemediler. sarajevo hala kanayan yaramız, annemiz.
(vid:#42030)