işini bilmeyen insandır. dokunmadan alamayan insandır. şöyle insandır böyle insandır. hangi birini yazayım amk. şu tanım olayını sikicem zaten az kaldı.
mağaza mağaza dolaşmaktan nefret eden biri ne yapar? açar internet sitesini, ürün kataloğuna bakar. bir, en fazla iki model beğenir ve gider alır di mi? yarak alır afedersin. yoksa ne demeye açayım bu konuyu.
biraz para biriktirmiş ve arkadaşının düğününde giymek için kendine x markadan güzel bir kıyafet almayı düşünen genç, mutlu bir kız hayal edin. böyle sarı saçlı, gözleri masmavi, dolgun göğ.
ne diyorum lan ben?
işte abartmadan hayal edin. açmış internet sitesini hanım kızımız. rocco siffredi üstadımız almış hatunu, evire çev..
hay sikicem.
neyse karşısında milyon tane ürün, zilyon tane kıyafet. 1 saat harcamış aramış taramış, arkadaşlarına göstermiş ve nihayet iki tane model beğenmiş siteden, yazmış modelini numarasını falan tutmuş mağazanın yolunu. ilk mağazada bulamamış, ikincide de yok, üçüncü ve son mağazaya sinir küpü halinde gelmiş.
+ hoşgeldiniz buyrun?
- merhabalar ben internet sitenizden 2 tane kıyafet beğendim de?
+ bizim ürünlerimizi beğenmeyen yoktur zaten ehehe. hangi kıyafetler acaba?
- bakın yazdım kodlarını buraya ben. bi görebilir miyim acaba?
+ yalnız bu kırmızı üründen kalmadı. siyah olandan depoda olacak. biraz beklerseniz hemen getirteyim.
- tabiki.
15 dakika beklersin. siyah abiye kıyafetinizi beklerken pembe bir elbise gelir.
+ siyahından kalmamış hanımefendi, pembesi de çok yakışır size.
- ama var demiştiniz?
+ ama yok.
- ama, ama ben siyah..
+ şu karşıdaki modelden versek size. deri size çok yakışır.
- kaç para o?
+ 685 tl hanımefendi. ama size 380e bırakırız.
- ama çok pahalı.
+ ama öyle.
- amana koyayım.
+ 675e bıraka. pardon?
- internet siteniz de götüme benzemiş.
+ ama lütfen..
- şimdi şu kabine sıçmaya gidiyorum.
+ güvenliik! güvenlik dedim!
yukarıdaki gibi bir şeye şahit olunca hak veriyorum böyle insanlara. bir şeye internetten bakıp direkt gidip almak mümkün olamayabiliyor. ama mağaza mağaza dolaşan tipler gene de çok itici.