tren yolculuğu

entry131 galeri
    25.
  1. 44 saat yapılırsa, hele aile ile, açın bilimum sözlükleri ve yaran küfürler, en yaratıcı küfürler başlıklarını okuyun. sonra bu küfürleri babanızın, gizli gizli de annenizin ettiğini düşünün. işte öyle bir şey.

    yıllar yıllar önce, macera ruhlu olduğunu iddia eden tren hastası babamın heyecanını kıramadık ve izmirden bindik trene. istikamet malatya. evet şaka değil. manisa, uşak, afyon, konya, karaman, adana, kahramanmaraş ve malatya istikametinde minimum 44 saat süren bir yolculuk.

    gitmeden önce ufak bir hesap yaptım. paylaşmak isterim.
    - ulan bu güzergah minimum 1700 kilometre olsa, 44 saate bölersek bunu, hmm ortalama 38 km/saat hızla ilerleyecek bu tren. yavaş değil mi lan? ilginç.

    ne bilim amk o 44 saatin 20 saatinin beklemekle geçeceğini. satırbaşları ile anlatmaya çalışayım müsadenizle.

    ilk saatler: bindik. 12'de kalkması gereken tren 100 metre ilerledikten sonra durarak 1 saat gecikmeli hareket etti izmirden. ordan kıllanmalıydım aslında. ulan daha ilk istasyon, bu tren neyi bekliyor? hem niye 100 metre sonra? ben çocukça kendime bu soruları sorarken babam engin tecrübesi ile müdahil oldu olaya. bana bu trenin mavi ve ekspres trenden sonra gelen 3. sınıf bir yolcu treni olduğunu, tüm trenleri beklediğini, bazen durduk yere de beklediğini falan söyledi. ben ne anlarım maviden ekspresten, tekeri yok mu bunun amk, kalksın gidelim işte?

    takriben 4 saat sonra: kah durarak kah giderek alaşehir midir ne boktur vardık. yalanım varsa makinistler siksin ki beni tam 2 saat bekledi orada. reklam arasında film izliyoruz derler ya, mola aralarında yolculuk yapıyorduk resmen.

    konya semaları: dümdüz. saatler boyu dümdüz hareket ediyorduk. ortalama hız 50 km falan. beynimiz yavaş yavaş uyuşmaya başlamıştı. anlamsız bakışlarla etrafı süzüyorduk. kardeşim salatalık falan yiyordu.

    karaman-adana arası: babam durduk yere yıllar önce kendisini dolandırmış bir adama sövmeye başladı. annem habire salatalık isteyen kardeşimin kafasına falan vurdu, tam hatırlayamıyorum.

    pozantı-adana arası: manzaradan dolayı nispeten daha zevkliydi ama sabır da giderek tükeniyordu. bitmek bilmeyen tüneller annemi çıldırtmıştı. salatalığı bitirdiği için kavga ettiğim kardeşimle beni üzerimize kolonya dökerek ayırdı. bizi yakıp camdan aşağı atacak sandım. çok korkunçtu.

    adana-maraş arası: iyice sıyıran annem sürekli odanın önünden geçip duran insanlara söylenmeye başladı. yarım saat söylendi belki. babam o kısmı horlayarak, kardeşim domates yiyerek geçirdi. zaten dumandan isten simsiyah olmuştuk. aynaya bakınca kendimizi tanıyamıyorduk. nasıl bu hale gelmiştik? böyle bir hatayı nasıl yapmıştık biz?

    malatyaya bir gece yarısı vardık. sevinç gözyaşları döktüğümüzü hatırlıyorum. hala diyarbakır tarafına devam etmekte olan yolcuları düşünüp şükretmemiz gerektiğini söyledi babam. annem ona tiksintiyle bakarak taksilere doğru yürümeye başladı. kardeşim de nerden bulduysa son bir salatalık bulmuş onu kemiriyordu. yine ufak hasarlarla atlatmış sayılırdık. annem toprağı öptü. ağlamaya başladı..
    5 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük