bu konuyu biraz düşündüm ve şimdi arkadaş olamayanlar için sebepleri sıralıyorum:
1. erkeklerin mevzuyu sürekli sevişmeye getirmesi.
2. kadınların mevzuyu sürekli sevişmeden uzak tutması.
3. hakan şükür.
ilk iki maddenin özeti:
kadın: alicim elbiseye bak ne kadar güzel değil mi?
erkek: sana da çok yakışır be selma, nasıl seksi gösterir seni biliyor musun?
kadın: hmm.. neyse ya sonra bakarım ben, bir şeyler içsek mi şurada?
erkek: eve gidelim istersen, bir kahve yapayım sana?
kadın: yok ya bak ne güzel hava var eve gidilir mi hiç, ama haftaya soğuyacakmış diyorlar.
erkek: soğuk olur mart ayı evet, tam sevişme mevsimi..
kadın: aaa şu elbise süpermiş ya gel gel.
erkek: (hay skicem.. de nereye skicem olmuyor amk)
olmaz abi, biz bu zihniyette olduktan sonra olmaz. alışveriş merkezinden çıkmaya kalmadan biter o arkadaşlık.
hakan şükür: konuyla alakası yok, komiklik olsun diye yazdım.
şaka lan şaka. mevzu bahis hakan şükür'ün oynadığı bir maç ise yanımda insanların olduğunu, hayatın bir şekilde devam edip kuşların böceklerin vicik vicik ettiğini tamamen unutuyordum. sadece hakana odaklanıyordum. ama hakan ibnesi maça odaklanmıyordu. sürekli kaçırıyordu. sürekli ama. ee bünye de bir yere kadar.
- hakan senin varya a... (3 dakika falan sürüyordu)
+ ali ben gidiyorum yeter artık.
- ee sktirgit sende sabahtan beri!
+ bana mı dedin?
- yok lan hakana dedim.
+ hala lan diyor ya ben gidiyorum.
- selma dur, gitme selma bi saniye. aha gene kaçırdı ipnenin evladı! hakan senin ......
