nip tuck

entry324 galeri video1
    288.
  1. Başı sonu artık belli diye düşünerek izlemeye başladığım, 6 sezonunu bitirene kadar boş zamanlarımı başka birşeylere zor ayırabildiğim dizi. Dizinin ilerleyen safhalarında ne olacak merakı yüzünden hayatımda bu kadar yer ettiği için de diziden bir yerlerde bahsetmem gerekiyordu. Ben de bir kritik yazısı yazayım dedim. Bu daha ziyade karakterlere ait bir yazı olacak, ancak estetik ameliyat ile ilgili doğruluğunu teyit etmemin olası gözükmediği bir bilgi yoğunluğu da oluşturuyor.

    Nip/Tuck etiket olarak iki estetik cerrahın hatunları ameliyat edip sonra da onlarla yatması gibi bir konsepte dayalı gözükse de, Amerikan aile yapısı ile ilgili yoğun mesajları olan bir dizi. Anladığım kadarıyla yayınlandığı dönemde de aslında muhafazakar bir toplum olduğu söylenen Amerikalılar'ın tepkisini çektiğini tahmin ediyorum.

    Bunun yanında, 40 yaş buhranlarını da derinlemesine irdelemiş bir dizidir. işini iyi yapan iki plastik cerrahın hikayesine ara ara iç geçirerek bakılsa da, yaşadıkları zorluklar epeyce fazladır.

    --spoiler--
    Sezonlardan hatırladıklarım; ilk sezon iç daraltır çünkü doktorlarımız hiç beklenmedik bir-iki zorlukla baş etmek zorunda kalırlar ancak sezon sonu huzura varırlar.

    ikinci sezondan itibaren üçüncü sezon sonuna kadar uzanan bir dizi olaya şahit olursunuz, burada artık aksiyon biraz daha yoğundur. Ama sürükleyicidir, keyiflidir.

    Dördüncü sezon benim en keyif aldığım sezon, gelecek ütopyası bile çizildiğini, karakterleri derinlemesine incelediklerini, aile ve 40 yaş hakkındaki derin analizleri burada görürsünüz. Ama çözüm aşamasında biraz kolaya kaçıldığını düşünüyorum.

    Beşinci sezonun başı ve sonu birbirinden o kadar kopuktur, kahramanların başına o kadar çeşitli şeyler gelir, o kadar fazla yeni tiple boğuşursunuz ki... Ben burada işin suyunun çıktığını düşünüyorum.

    Son sezonda da artık bir sonuca bağlama çabası var diye düşünüyorum. Ancak burada da, 6 sezon boyunca zaman zaman nakış gibi işlenen karakterlerin akıbeti ile ilgili çözümleme bölümlerini pek sevmediğimi itiraf etmeliyim.

    Ve karakterleri de analiz etmem gerekirse:

    Sean McNamara: Sean tipik bir aile babası olarak başlar. Sonra karısı ve çocuklarından aldığı geribildirimler Sean'ın bir noktada aslında kendi yönlendirdiğini ve kontrolü elinde olduğunu düşündüğü hayatının hiç de bildiği gibi olmadığını gösterir. Sean, ortağı Christian ile aslında ying ve yang gibidir. Sean Christian'ın rahatlığına ve çapkınlığına hep özenmektedir. Ancak ona benzemek istediği her aşamada kendisini olmadık saçma sapan işlerin ortasında bulur. Ailesinden başka alternatif aradığı zaman çok kötü durumlara düşer, ancak eski hayatını almak için geri döndüğünde herşeyi yerli yerinde bulamayacaktır. Sorumluluk sahibi olduğu, etrafındaki insanları rahatlattığı yerlerde sevilir, ufacık şeyler için kendini lağım çukurlarına attığı durumlarda uzak durulmak istenir, kendinden tiksindirir. Bir de zamanla ikinci bir sert adam karakteri geliştirecektir, oradaki git gelleri de keyiflidir, ama daha ziyade acınasıdır. Yine de, etrafındaki sorumsuz bir sürü adamı her şeye rağmen sahiplenmeye çalışması ve fazladan aldığı sorumlulukları yerine getirmediği için sorumsuzlar tarafından eleştirildiği anlarda, saçmalamaları için tek başına onu suçlayamıyorsunuz.

    Christian Troy: Dizideki en tutarlı karakterdir. Kadınlara meraklıdır, asla sadık değildir, birilerine bağlanmaktan korkar. Aslında Sean'a özenmektedir, çünkü Sean'ın karısı Julia'dan içten içe hoşlanmaktadır. Ancak her bağlanma deneyiminde çeşitli hayal kırıklıkları onu bekleyecektir, çünkü arızalı çocukluk dönemi sebebiyle kimselere güvenemez. Sadece güven bazlı başladığı ilişkilerinde de aldatmadan duramaz, kadınların olduğu yerlerden yatacak birisini bulmak Christian için açık büfeden yemek almak kadar kolaydır. Ancak onu anlayabilenler bilir ki, Christian iyi bir adamdır. Zaten bu kadar net olması ve düşündüklerini cesaretle ortaya koyması nedeniyle, Sean daha nitelikli ve becerikli olmasına rağmen Sean Christian'a daha mahkum gözükmektedir. O yüzden bilinmezleri daha azdır ve Sean'dan daha sempatik gözükür. Ancak Sean'ın sağduyusuna, cerrahlık kabiliyetine ve dostluğuna ihtiyaç duyar, onsuz yapamaz.

    Julia McNamara: Dizide kadın karakterlerin hemen hepsinin kaltaklığının had safhada olduğunu söyleyerek başlayayım. bunu yattıkları adam sayısının fazlalığı değil, huy olarak tutarsızlıkları, güven kırmaları, bencillikleri ve alenen adam satmaları, insanların arkasından iş çevirmeleri sebebiyle söylüyorum. Bu anlamda dizinin en aşağılık kaltağı Julia'dır. Çok rezil bir insandır, Sean ve Christian'ın etrafında pervane olmasının şımarıklığından olduğunu da düşündürse de, dizideki açık ara en basiretsiz karakterdir. Ama kerameti her neyse, para ondadır, insanlar onu özler, tuhaftır yani. ilk sezonu izlemekte olanlar söylediklerimi tuhaf karşılayabilirler ama tam bir irindir, defolup gitsin insanıdır kendisi.

    Kimber Henry: Dizinin en büyük ikinci kaltağı da Kimber'dır. Karman çorman duygusal düzeni ile seviyorum dediği insanları itin bir tarafına sokup sokup çıkartır. insanların hayatını karartır, canına okur. Her ne kadar sonlarda kendisi ilahlaştırılmaya çalışılsa da yaptıkları unutulmaz. Yattıkları... Hadi söyleyeyim, rekor onda.
    Çok güzel bir kadın olmasına rağmen hiçbir yerini görmeye tahammülünüz kalmayabilir, gözünüzün önünden kalsın isteyebilirsiniz.

    Liz Cruz: Çok ama çok düzgün bir insandır. Gerçek anlamıyla kadındır, bir kadın gibi duygularıyla ama en çok da sağduyuyla hareket eder. Hak ettiğini de bulamaz garibim, her ne kadar arka planda gibi gözükse de Sean-Christian dengesi o olmasa sağlanır mıydı emin değilim. Aslında Sean ve Christian'ın annesi gibidir, ikisini de gerekli olduğu zaman birlikte oldukları kadınlardan fazla sahiplenecektir. Zaman zaman gereksiz yere vakit çaldığını düşündürse de nihayetinde görülecek olan konu hemen hemen herşeyde haklı olduğu gerçeğidir.

    Matt McNamara: Sean'ın olgunluğunun kendisine yansıdığını ilk başta düşündürse de annesinden aldığı bencillik kendisini yer bitirir. Hayatında dikiş tutturması istendikçe annesi kılıklı Matt her türlü saçmalığa imza atar. Aşağılık olma konusunda dizideki birçok karaktere fark atmasına rağmen, çevresindeki insanlardan yediği darbeler yüzünden makul, mağdur gözükür. O yüzden de hep buna acırsınız ancak sonunda o oyununu oynayacaktır.

    Bunları yanlışlıkla okuyacak olan olursa merak etmesin; dizide yukarıdaki kaltakları dize getiren bir kaltak, Matt'in solda sıfır bırakacak puştlar kol gezecek, Sean'dan daha insancıl karakterlere, Julia'dan ve Kimber'dan daha tiksinç tiplere de rastlayacaksınız. Sadece bunlar daha sınırlı gözüktüğü için burada detayını vermiyorum.

    --spoiler--

    Bir de dizinin arka planındaki ekipte bir Rosemary's Baby hayranı var gibi, çünkü iki ayrı bölümde bu filme net göndermeler var. Bunun dışında Bradley Cooper, Melanie Griffith, Larry Hagman ve Portia de Rossi ye bu dizide rastlamak güzeldi.
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük