2. yılımı geçirdiğim ve önümde daha en az 3 sene daha olan pasifize öğrencilik hayatının en derin yaşanabileceği burdur ilçesi. zeliha tolunay uygulamalı teknoloji ve işletmecilik yüksekokulu gibi içerisinde kaliteli bölümleri [Uluslararası ticaret - yönetim bilişim sistemleri] barındıran bir yüksekokul barındırır.
ayrıca şehirde biraz dahi olsa can sıkıntısı önlemek adına bir şeyler yapmak istiyorsanız, mutlaka gezmelisiniz. antalya'ya, ağlasun'a, burdur'a, konya'ya... rahatlıkla ulaşabileceğiniz yerler olup, güzel de şeyler öğrenebileceğiniz güzel bir coğrafyada bulunur ilçe.
ilçenin en çok dikkati çeken noktalarından bir tanesi de, çılgınlar gibi her tarafta berberin olması ve berberlerin çoğu tekel bayilerinden sonra kapanıyor. tekellerin en geç 01.00'de kapandığını var sayarsak bu uçuk bir mevzudur. ve ilçede içki satışı son derece kısıtlıdır. ona rağmen satış çok yüksek olsa da, muhafazakar yapı satışlara pek fazla müsaade göstermez. buna örnek olarak ilçede pub, meyhane ya da herhangi bir alkollü mekan ,kestel köyü dışında, bulunmamaktadır.
ilçenin belediye hoparlörü çok sık kullanılır. bunun en büyük sebebi vefat ilanlarını da belediye hoparlörlerinden vermeleridir. bu sebepten her gün 2-3 vefat ilanı duyma imkanınız mevcuttur.
bana kalırsa 4 yıl okumak adına gidilmeyecek, ama son derece iyi işler için ticaret yapılabilecek muazzam bir ilçe. insanları bundan olacak ki inanılmaz paragözdür.
hatta başıma gelen bir anıyı da anlatmam gerekirse, bir gün iş görüşmesi için altunizade'den kadıköy'e metrobüsle dönmekteyim ve iş evraklarımda askerlik şubesinden almam gereken tecil evrağı eksikmiş. bunu da kadıköy'den almayı planlıyorum ama kadıköy'de askerlik şubesi nerede bilmiyorum. yanımda da güzel giyinimli takım elbiseli bir beyfendi oturuyor. biliyordur diye umdum ve sordum: "kadıköy'de askerlik şubesi nerede biliyor musunuz?". adam bilmediğini ve aynı zamanda kendisinin de 15 gün antalya'da, 15 gün kadıköy'de olduğunu bir sürü bir sürü cümlelerle anlattı. haliyle bir yerden muhabbete dahil oldum ve benim de burdur'da okuduğumu söyledim. adam da meğer burdurluymuş ama antalya baro'sunda da avukatmış aynı zamanda. burdur'un neresinde, ne okuduğumu sordu. ben de bucak'ta uluslararası ticaret okuduğumu söyledim kendisine. bunun üzerine tepkisi şu oldu: "okuma o okulu. yazık. madem bucak'tasın, takıl bir esnafın yanında 15-20 gün, ticaretin allahını öğrenirsin oğlum."
