nasreddin hoca bir gün camiye erken gitmeye karar vermiş. vakit namazından önce cami avlusundaki ağaçları sulayacakmış. ağır ağır camiye doğru yürümüş. camiye yaklaştığında avluda esrarengiz birilerini görmüş. hemen adımlarını hızlandırıp camiye gitmiş. çoraplarını çıkarmış, kollarını sıvayıp şadırvanda güzel bir abdest almış. sonra eline kovasını alıp ağaçları tek tek sulamaya başlamış.
ağacın birine yaklaştığında gövdesinde kocaman bir delik görmüş. eğilip bakmış, içinde ne olduğunu görememiş. kovayı oraya bırakıp koşarak içeri girmiş. minarenin kapısını açıp yukarı çıkmaya başlamış. şerefeye çıkınca ezanı okumaya başlamış.
ezanı bitirdiğinde aşağıda eşeğini görmüş. çocuğun biri elinde sopayla kovalıyormuş eşeği. aceleyle aşağı inmiş. cemaate namazını kıldırmış. ilk rekatta kevser, ikinci rekatta ihlas okumuş. namazdan sonra da camiyi kilitleyip doğruca evine dönmüş.