güzel bir rüya görürken çalar saatin abuk sesine uyanırsınız.
yine o sıkıcı okul/iş günlerinden biridir.
düzenli hayat allah'ım ne boğucu!
patronun ebleh suratına günaydın demek...
içses:
sana bakanın günü de aymaz üçkağıtçı.
ne vardı sanki gece geç saate kadar oturacak?
gece uyku tutmaz sabah kalkasın gelmez.
hem geceleri sakin oluyor. böyle kendini, kafanı dinliyorsun.
her gün boğazında ip var sanki. hep zorunluluklar hep mecburiyetler.
aynı iş, aynı köşeyi dön , aynı otobüse/servise bin.
sabahları uyanmakta zorlanmasın da ne yapsın insanlar?
dersi geç, okulu bitir, para kazan, sabah git, akşam gel...
ayhh aman içim şişti.
tabi zorlanırsın sabahları uyanırken.
neden?
rutinden nefret etmekten ve işinizi sevmemekten,
her gün attığın taşın ürküttüğün kurbağaya değmemesindendir.
birilerinin sırtınızdan para götürürken sizin afedersiniz eşek gibi çalışmanızdan dolayıdır.
yoksa neden olsun?