tatlı su müslümanı

entry62 galeri
    2.
  1. Reformist de yayınlanan 2000 yılı bir makele;

    Tatlı Su Müslümanları başlıklı ben bu yazıyı okuyunca Hep Din değişmedi diyen hatta benim Meshebim islamın bütün kurallarını kabul eder diyen Sünnileri çok iyi anlattığını düşünürüm. Bu nedenle paylaşmak istedim. Tabii bu ılımlı Sünniler içindir.;

    Peki kimdir tatlisu muslumani? Belki arkadasimizdir, belki annemizdir, dayimizdir, dayimizin kizidir, belki amcamiz, teyzemiz , belki .....O'nu mutlaka tanirsiniz, O icimizden biridir...Nasil biridir? Oncelikle muslumandir... Islamin 5 sartini bilir. (Burada yapacagim tanimlamalar asagi yukari her tatlisu muslumani icin gecerli olup bazi farkliliklar yine de kurali bozmaz.) Kelime-i sehadet, hac, oruç, namaz, zekat gibi ayrintilari hemen , bir anda sayamasa da- bunlari yanlis ya da eksik bilen ama yine de dogru bildigini iddia edene de rastladim- en azindan Islam'da 5 tane sart oldugunu bilir. Tatlisu muslumaninin en buyuk ozelligi : dini enine boyuna incelemeyip, ayrintilar uzerinde yeterince durmamasidir. Allah'in "tek" ve Muhammed'in onun resulü olduguna inanır ve buna yurekten iman eder. Aklında bu konuda şüpheleri olsa da bunu kendi kendisine bile sormaya korkar, kendisine bile sorsa, günaha gireceğini sanır.. Ilk din bilgisini ailesinde gorerek, duyarak, uygulamali olarak alir. Tatlisu muslumaninin ailesi de dogal olarak muslumandir ve dinin gereklerini hic olmazsa kismen yerine getirmektedir. Nedir bu ilk bilgiler?

    Bunlari cogunlukla teorik ve pratik olarak ikiye ayirabiliriz. Teorik bilgiler masal niteliginde ya da vecizeler, tarihsel olaylar, melek hikayeleri..vs seklinde aile buyuklerince ozellikle genc fertlere anlatilanlari kapsar. Aslinda bu bilgilerin bir kismi ister Hristiyan, ister Yahudi, ister Musluman dini ne olursa olsun her insanin inancli ya da inancsiz , dinin emirlerine uyarak ya da uymayarak yapmasi gereken temel davranislar, uymasi gereken "evrensel kurallar" dir. Ornegin anaya, babaya, buyuklere saygi, agirbaslilik, temizlik, sadelik, komsularla iyi gecinmek, adam oldurmemek, calmamak, yoksul ve yetim hakki yememek, yalan soylememek ..vs gibi. Bunlar, iki carpi ikinin dort etmesi kadar mutlak, kesin ve tersi dusunulemeyecek hatta %100 uyulmasi gereken kurallardir. Aslinda, insan olmamiz bize bu davranislari zorunlu kilar, din degil. Ama dinler de bu kurallari sanki kendi iclerinden cikmaymis gibi emrederler , oysa ki din arastirmacilarinin cok iyi bildigi gibi Kuran, Incil ve Tevrattan, Tevrat, Zebur'dan, Zebur Hammurabi yasalarindan ve Hammurabi yasalari da Sumer ve Hitit uygarliklarindan etkilenmistir . Hicbir dine ozgu olmayan bu ahlak kurallari insanlik var oldugundan beri vardir ve insan olmanin geregidir.

    Bunlardan tabii ki habersiz olan tatlisu muslumani mantiken su sonuca ulasir : "Dindar insan namuslu, kurallara uyan, ahlakli ve IYI insandir. Deist ya da atheistler ise namussuz, kuralsiz, ahlaksiz ve KOTU insanlar olup bunlarin sozlerine guvenilmez." Iste dinlerin bir baska ters etkisi de budur; dindari iyi, dinsizi kotu gibi gostermek... Ve ne yazik ki gunumuzde hala milyonlarca insan bu gorustedir. Iste ,Tatlisu muslumani , bu evrensel ahlak yasalarini; aile ortaminda "din kurallari" olarak benimser. Ailede kultur ve bilgi duzeyine gore araya ayetler, hadisler, hikayeler de katilir. Ornegin; "Cennet analarin ayaklari altindadir"...gibi; "Bana bir harf ogretenin kirk yil kolesi olurum" gibi, "Temizlik imandan gelir." gibi, ya da "Peygamber bir gun yolda gidiyormus, karsisina bir dilenci cikmis...vs" ile baslayan hikayeler, rivayetler. Tum bunlar, korpe beyinlere "Din=Islam, tanriya ulasmanin en iyi yolu, tanri=en yuce varlik, Hz. Muhammed= elci;efendimiz" seklinde islenir. Iman dolu coskulu bir sevgi, bir kendinden gecis,bir urperti olarak "din", gencin ruhuna enjekte edilmistir. Sira uygulama faslina yani pratige gelir.

    Tatlisu muslumani bazi dualari ezberler, dualar Arapcadir ama bizimki neden Arapca oldugunu merak etmez, bu durumu yadirgamaz. Adeta TORE gibi kabul eder. Din ile ilgili abdest, namaz, oruç, kurban kesme ..gibi her ritueli de aile icinde gorerek tatbik eder: Tum bunlari yapilmasi sart olan birer toren gibi nedenini, nicinini, kokenini merak etmeden ogrenir ve benimser.

    Tatlisu muslumani nasil ibadet eder? Islam'in getirdigi tum kurallara uyamaz.(kendini elestiren ama suclamayan bir tavirla) , "simdi genciz , ileride tabii ki bu islere agirlik verecez!"der. Her konuda oldugu gibi ibadetinin oran ve yogunlugu konusunda da aile buyuklerini ornek alir."Benim babam 45' i gecince beş vakit namaza baslamis, insallah kismet olursa ben de oyle yapacagim" der.

    Ornegin 5 vakit namaz , cuma namazi kilmazlar, bazen bayram namazi kilarlar. Dolayisiyla namaz abdesti almazlar ama gusul abdestine cok duskundurler. Gusul abdesti almazlarsa pek rahatsiz olurlar.

    Hic biri hacca gitmemistir (bir gun gideceklerini umit ederler), hic biri hatim indirmemistir. Islam terminolojisini bilmezler. Tefvizi, cebriyeyi, fetreti, fitrati, fikihi, siayi tam aciklayamazlar. Ustelik cogu terimi hic duymamislardir. Zaten teoloji ile ugrasmayi da sevmezler.

    Ama nedense cogu tatlisu muslumanlari ORUC ibadetine asiri onem verirler."Ramazana ozel bir saygilari vardir " diyebiliriz. Tum ramazan ayi boyunca, hic olmazsa, bir kac haftasinda oruc tutarlar. Ama ne ramazanda ne de baska aylarda kadinlari baslarini ortmez, erkekleri de kadinlara baslarini ortmelerini soylemez. Kadinlarin ortunmemsi ise, Islam'a aykiridir. Ramazan bittikten sonra ise, doya doya icki icer, bayrami oyle kutlarlar.
    icki icerler...!! Bu ise Islam'a aykiridir . Ama hasa domuz eti yemezler. Domuz eti onlara gore haramdir ama ya icki, ya alkol? O kadarina da kafa yormazlar. Cok uzerlerine gidemezsiniz, "Bunlar allahla benim aramda, sana ne?" derler.

    dini kendileri icin bir gereksinme, tanriya ulasma ve IYI INSAN olma araci olarak gorurler. Dinlerine, tanrilarina hic laf soyletmez, gerekirse bu ugurda kavga (mucadele) ederler ama ne yazik ki bu derece sevdikleri dini bir kere bile oturup okumazlar. Kuran'in Turkce tercumesini bastan sona bir kez bile okumamislardir. Birakin bastan sona okumayi, bir sureyi bir okumamistir cogu.. Hadisleri de incelemezler.
    Tatli su muslumanlari ekonomilerine dini karistirmazlar. Paralarini bankaya yatirir, faizini alirlar. Her turlu yatirim isinde akillarina (acaba bu dine uygun mudur?) sorusu gelmez. Oysa faiz Kuran'da net olarak yasaklanmistir. Medeni kanuna harfiyen uyarlar, resmi nikahla evlenir ve gerekirse mahkemeye giderek ayrilirlar, hic bir tatli su muslumaninin karisina "Bosol, bosol, bosol..." diyerek bosanmaya calistigi ya da hülle yaptığı gorulmez . Miras ve tum diger hukuki islemleri icin Turkiye Cumhuriyeti mahkemelerini, yargic ve savcilarini tercih ederler. Kuran'dan bu konuda hic bir zaman ilham almazlar ama ne hikmetse yinede Savunurlar. gerek bosanma, gerekse miras paylasim esaslari, Kuran'da detayi ile anlatilmis olup, islam medeni kanun aykiridir.

    Fakat neticede; nesilden nesile suregelen ve vazgecilemeyen torenler : Bayramlarda el opmeler, bayram namazi, ramazanda oruc tutmalar, iftar, muhtesem iftar sofralari, uykulu ama sicak, sevecen sahurlar, ramazan davulcusu, minareden yukselen cizirtili hoparlaor sesi, alnina surulen bir parca kurban kani..vs hep bir gelenek, orf,adet seklinde DIN bizim muslumanin gecmisini ve gelecegini sekillendirir; bu arabesk nakis adeta onun genlerine, kromozomlarina islenir.

    Tatlisu muslumani ve evrim konusuna gelince.. Tatlisu muslumani tanriya inanir, insani tanrinin yarattigina da inanir. Bu konuda aklinda supheleriş olsa da, yukarida dedigim gibi, bunlari kendi kendisine bile dile getirmeye günah isleme korkusuyla cesater edemez. Onlar icin o tanridir, tektir ve yucedir "Hikmetinden SUAL olunmaz"dir. Bu tarz mantikla, icinden cikamadiklari olaylari, aciklayamadiklari seyleri ya da bilinmezlikleri tanriya baglar, dertlerini ona havale ederler. Boylece fazla kafa yorma kulfetinden kendilerini kurtarmis olurlar .

    tatli su muslumanlari, sorgulamazlar. Sag ve sol omuzlarinda oturan meleklere, atesten yaratildigi soylenen cinlere, seytana inanirlar. Mucizelere inanirlar. Musa'nin asasi ile yaptigi akil disiliklara, Ibrahim'in parcalara ayirdigi kuslarin, etrafa atilan her bir parcasinin bir araya gelerek canlandigina, Muhammed'in AYI ikiye boldugune (sak-i Kamer hikayesi) gibi. Bu inanma aliskanligi, beyinlerinin ataletinin , dusunce tembelliginin bir sonucu ve imanin kefaretidir.Tatlisu muslumani pozitif bilimlerle de ugrassa, muhendis ya da doktor bile olsa bu kayitsiz, sartsiz, sorgusuz inanma aliskanligi onun giderek kolelesmesine, kolay lokma olmasina neden olabilir. Parasi, onuru, itibari belki de namusunu kaybeder...Kimler tarafindan mi? Yoneticiler, siyasi partiler, Ilimli Islam modeli heveslisi dis gucler ve dindar komsularimiz (Iran, Suriye,Arabistan..vs), Imamlar, hocalar, mollalar..ne gune duruyor? Inanan insanlari somurmek o kadar kolay ki, zaten herkes bunu kullaniyor.

    Tatli su muslumanlarinin gelecegi ne olabilir? Islam seriati'nin kurallari kesindir: seriat, tatli su-aci su muslumani gibi turler kabul etmez. Hic kimse dini kendine gore yorumlayamaz, dini sahiplenen bir takim kisiler buna engel olmustur her devirde. RUHBAN sinifi ya da ilahiyatcilar; olumden sonrasini bildiklerini SOYLEMEKTEDIRLER. Boylece bu kolelestirme surup gitmistir.bu ulkede hic birimizin gelecegi belli olmadigi gibi onlarin da ne olacagi belli degildir. Belki zaman icinde bir kismi rehabilite edilecek ve deist olacaklar. Dusunmek istemeyen, hur dusunce den korkanlar ise boyle tatli tatli devam edecektir , ta ki seriat kapiyi calana dek...Surekli buyuyen seriat tehlikesi, devletin din ile yurutulme amacina uygun gelistirilen Islam modelleri en cok tatli su muslumanlarini hirpaliyacaktir diyebiliriz. Ulusalciliktan ummetcilige gecisteki sancilari en cok onlar cekecektir. Ama yinede bugünde en çok onlardan nemalandıklarının farkında olmadan.
    8 ...