yetmişli yıllar

entry44 galeri video1
    36.
  1. ben cocukken buyukler konusmalarina "bizim zamanimizda..." diye baslarlardi: gaz lambasinda ders calisirdik. hadi bu entryede "bizim zamanimizda..." diye baslayayim. cep telefonun yoktu, sehirlerarasina telefon baglatirdik. gelecekte simdi gencliklerini yasayanlar da soze "bizim zamanimizda..." diye baslayacaklar. internet yoktu, faks cekerdik. kagidi oldum olasi seven birisi olarak gelecekte soze soyle baslanmamasini dilerim "bizim zamanimizda kitap diye bir sey vardi, kagittan yapiliyordu. dusunebiliyor musunuz?"

    eskiden cocuk olmak. 70'li yillarda cocuklugunu yasayanlar, buyuklerinden "simdiki cocuklar cok sansli!" sozunu cok sik duyarak buyuduler. odalarimizi aydinlatan elektrigin, haftada en az bir kere gidilecek sinemanin, ekmege surulen vita veya sana yaginin, bizleri okullarimiza tasiyan belediye otobuslerinin, asfalt yollarin, pilli bebeklerin, aradigimiz her seyi bulabildigimiz carsilarin, kirbeslik plaklarimizi caldigimiz pikaplarin, kurulunca yuruyen arabalarin ve daha buna benzer, bize simdi cok gulunc ve ilkel gelen, ama o zamanlar hayatimizda ayricalikli bir yer tutan butun bu ilerlemenin onemini her firsatta bize hatirlatip, kiymetini bilmemizi istediler.
    kismen hakliydilar. cogunlugu, karda yagmurda okullarina yuruyerek gitmisler, gaz lambasinin isiginda ders calismislar, kirpintilardan yaptiklari toplarla oynamislardi. ekmek karneli yillari gormemis bile olsalar, o yillarin aci veren hikayelerini ezberlemisler, cocukken buyumek zorunda birakilmislardi.
    ama simdiki kusak cocuklarina ayni seyi soylemiyor. bu cagin cocuklarinin yasadiklarinin sans olup olmadigindan kimse emin degil. bir yigin tuketim urunuyle donatilan hayatlarinda simdiki cocuklar cok yalniz. yaraticiligi kiskirtan yokluk ortaminda degil; sikintiyi buyuten, derin bir tembellik ve umursamazlik yaratan bolluk ortaminda buyuyorlar.
    ilac kutularindan araba yapmak, gazoz kapagi biriktirmek, dergilerden gazetelerden artist resimleri kesip deftere yapistirmak onlara gore degil.
    70'lerde cocuk olmanin en guzel tarafi, ozgurluk duygusuydu. gerci bunun anlamini bilmiyorduk, cunku butun arsalar, bahceler, sokaklar, parklar, deniz kenarlari bizimdi. istedigimiz zaman gider oynar gelirdik.
    bunun bir tur cocuk ozgurlugu oldugunu arsalar ve yangin yerleri binalarla dolduktan; genis, serin bahceli evlerin yerini apartmanlar aldiktan; sokaklar arabalarin egemenligine terk edildikten sonra, buyuyunce anladik. meger sansliymisiz, cunku ozgurmusuz.
    0 ...