sözlük yazarlarının itirafları

entry163082 galeri video563 ses32
    41487.
  1. çok zamanlar önce değildi. ben toy bir herif değildim. aşkım gözümü kör etmemişti; zira tüm gerçekleri cam gibi görüyordum.

    tüm güzelliğiyle sevdiğim kadını da...kısa boy, asimetrik yüz, çırpı bacaklar; kocaman buğulu kahve gözler, beline kadar cennet şelalesi saçlar. hele bilekleri...ah o bilekleri.iki parmak kalınlığında ki bilekleri.. hem iki parmak kalınlığında bilek mi olur? o nasıl bir naiflik, o nasıl bir narinlik?

    her zamanki gibi ilk görüşte sevmiştim bende, midemde dolanan düğümlerin, tüm çarpıntılarımın, terleyen ellerimin sebebini uzun bir müddet anlayamamıştım. içimdeki o sonsuz koklama, sarma, koruma istencini, bir insanın varlığına bağlyayamamıştım. tüm hayatımı onu görmeye endeksli yaşadığımı fark edince dank etti herş ey. aşık olmuştum, deliler gibi seviyordum. gözlerine bakmak bir yana, yanında nefes bile almazdım. durmalıydı dünya onun yanında, hiç bir eşya varlığını hissettirmemeliydi onun yanında, hiç bir varoluş saçının teline değmemeliydi. salına salına yürüdüğünde, tüm yuvarlaklar çekimini yitirmeli, kimse cazibe mücadelesine girmemeliydi onunla. o benim maya prensesimdi.

    altı ay uzaktan sevdim onu ben. hep yan profilden gördüm onun yüzünü. saçını elleriyle kulak arkasına itişini, hep yan profilden izledim ve hazza boğuldum. nerede görsem onu, yakınına yaklaşıp yanmaktan çekindim. başkalarıyla gülüşlerini ayaklarım ağrıyarak seyrettim. onu kıskandığımda ayaklarım ağrırdı benim. sürekli kıskanırdım onu...

    sevgileri yarınlara bırakmıştım ben. çekingendi, tutuktu ve saygılıydı tüm sevmelerim. yakınlarımda anlayamıyordu artık beni, yanlış anlatıyordum onlara kendimi.
    bitmeyen işler yüzünden yaklaşamadım ona, ben böyle olsun istememiştim. bir bakışım bile anlatacaktı oysa sevgimi; lakin kalbimi dolduran duygular kalbimde kaldı. hep geniş zamanlar bahanesiyle kandırdım kendimi, ona olan mükemmel duygularımı dar vakitlerde söyleyip çirkinleştirmek istemedim. zaman çok çabuk geçti, kaydı yüreğimden acımasızca, bunu hiç hesap etmemiştim.

    gün sayıyordum. onu sevmeye başladığım tüm günleri saymıştım ben. her biten günde, 24'lük yaşlıyı öperek uğurlar, onunla dolu günler geçirme temennisiyle uyurdum. onu sevdiğimin 223. günü yeşilköy'de bir kafede herifin biriyle gördüm . hani beynini hissedersin ya, korkarsın varlığından, sallanır durur kafanın içinde, ürperirsin. ilkin beynimi hissettim, tüm organlarım varlıklarına isayan edercesine zonkladı. benim bakmaya korktuğum gözler, o herifin burnun dibindeydi. hem yakmıyordu onu benim gibi, öpüyordu pezevenk o su yanakları, ellerinden tutup kendine doğru çekiyordu, tüm varoluş amacımı. benim ona baktığım, hayranlık ve merhamet muhteva bakışları, utanmadan o herifin gözlerine, gözlerine sürtüyordu. o ince , kırılacak gibi boynunu büküp omzuna döküyordu kokulu saçlarını. bir insanın yaşayabileceği en büyük acıyı yaşıyordum o demlerde. dayanamadım daha fazla, bakamadım, bana öyle bakmasını istediğim gözlerine. kalkıp gittim...

    onu sevdiğimin 256. gününde okulda ağladığını gördüm. yüreğim ezildi. bütün ömrüm üzerine yemin ederim ki ağlamasın diye ölürdüm. gider yanına göz yaşlarını sayar. her biri için bir bıçak darbesi vururdum bedenime. taki dinene kadar o kristal taneleri.

    o herif için ağlıyordu biliyoum.... ah tanrım ne yapmalı?

    ne yapmalı? gidip yanına seni kimse benim gibi sevemez sevgili, ağlama ölürüm mü demeli?

    ne yapmalı? bütün sevgimi yüreğime gömüp, mevlevi gibi şems-i mi aramalı?

    ne yapmalı? gidip tüm hayvanlığımla ona tacavüz mü etmeli?

    ne yapmalı? tüm aşağılanmaların, o boyuttan ve ağırlıktan münezzeh hafifliğine mi sığınmalı?

    ne yapmalı? içli şarkılar dinleyip, beni sevmesini mi ümit etmeli?

    ne yapmalı? onun sevebileceği bir insan olmaya çalışıp, ruhumdan mı vaçgeçmeli?

    ne yapmalı? o narin kokulu saçlarından tutup, sokak sokak sürüüklemeli mi?

    ne yapmalı? tüm canının içinden geçtiği, çin porseleni boynuna asılıp ölene kadar sıkmalımı?

    ne yapmalı? vahşice öldürüp, göğsünü açıp, o hiç ulaşamadığım kalbi avuçlarımın içine alıp, beni sev diye mi bağırmalı?

    ah ne yapmalı...

    bu gün onu sevdiğimin 256. günü. ve ben biliyorumki 23 yıllık hayatımın gerçek takvimidir bu 256 gün.
    5 ...