Kapitalizmin, güçlünün güçsüzü ezerek sömürmesine dayanan bir anlayış olduğu savunulabilir. bu önermeyi basit bir şekilde örneklendirmek gerekirse; ekonomik ve silah gücü yüksek bir ülkenin, gelişmemiş ve cahil olmakla beraber zengin yeraltı kaynaklarına sahip bir ülkeyi sömürmesi durumu dile getirilebilir. sömürü faaliyeti devam ederken bu gelişmemiş ülkenin birçok insanı ölebilir; fakat her şeye rağmen sömüren taraf istediğini elde etmiştir. bu durumu sağ beynimizle yani duygusal yönümüzle yargılarsak olayın hiç de etik olmadığını idrak ederiz. insanların yaşama haklarının gasp edilişinden hüzünle bahsederiz.
O gelişmemiş insanların yaşama hakları... peki o gelişmemiş insanların yaşama hakları yoksa eğer? örnek verilen bu sömürü olayına bir de beynimizin sol tarafıyla bakalım. günümüz ilerleme çağında çağdaş bir birey olup düşünmek, hür iradesini kullanıp gelişmemişliğini def etmek yerine düşünüşünü amansız bir bataklığa saplanmışçasına kullanamayan bu basit insanların kullanamadıkları kaynakları bilinçle kullanmak, dünyadaki medeniyetleri daha da geliştirmek akıl karı değil midir? kısacası medeni ve düzeyli insanlar için basit diye nitelendirilebilecek geri kalmış insanlar feda edilemez mi? bir başka değişle, ardında ileri ve medeni dünyalar barındıran bir merdivene uzanabilmek için cahil insanların sırtına binmek gelişmişlerin hakkı değil midir?
Fakat kapitalizmin katil olduğu gerçeği aniden beynimize nüfuz ederse hala kapital tutumumuzu sürdürür müyüz? acaba kapitalizm gericilik, basitlik düşmanı bir anlayış mıdır yoksa bu post içinde amacı sadece ekonomik çıkar elde etmek olan basit bir anlayış mıdır? kapitalizme bu şekilde bakmak?..
Etrafımıza şöyle bir bakınca şunu söyleyebiliriz:"Herkes hak ettiğini alsın!" bu söylemle birlikte kapitalizm algımıza daha sempatik gelir. lakin doğuştan ezilmiş bir topluma ayak basan ezilmişler ya doğuştan ezilmişliği hak etmiyorsa?.. emperyalizme karşı çıkarız bir de, emperyalizm ise kapitalizme hizmet eder. ve biz bu karşı çıkışımıza rağmen farkında ya da olmadan kapitalistizdir, tüketiriz tüketiriz ve tüketiriz. bir tişörtü haftada 2 kez giyemeyiz değil mi?
