sebepsiz(!) yere suskun oldukları andır
regl oldukları dönemdir
aldatıldığını, erkeğinin başka bir hatuna fiziksel olmasa bile, ruhuyla dokunduğunu sezdiği andır
gururunun kırıldığı andır
bir erkek için ağladığı andır ki, bu en tehlikelisi olabilir; akan her bir gözyaşının içinde intikam planları vardır
erkeğiyle birlikteyken; yanında ki, yöresinde ki herhangi bir hatunun, herhangi bir sebepten ötürü erkeği tarafından takdir edildiği andır
kalbi kırıldığı andır
gittiği alışverişte beğendiği hiç bir kıyafetin, bedenine uymadığı andır
takdir edilmediği andır
dünyanın kendi etrafında dönmediğini gördüğü andır
yalan söylemeye başladığı andır
bedeni olmasa bile, ruhu orospu olduğu andır
yazıp yönetmek istediği hayatında, cast ekibinin sette disiplinsiz davrandığı andır.
bunların yanı sıra, elif şafak imzalı bir yazı bu başlığa dair söylenebilecek bir dizi cümleye tercüman olmuştur,
"hiçbir lafını doğrudan doğruya söylemez, hep bir dolaylılık vardır üslubunda. açıklamalardan çok imalarla konuşur, soru sormaktan ziyade ağız aramaya alışkındır. kadının narsisti yatırımcıdır, uzun vadeli düşünür, spontanlıktan kaçınır ve risk almayı sevmez. tartmadığı işe girmez, kendi çıkarına uygun görmediği erkeğe pas vermez. kadının narsisti arşivcidir. muhakkak biriktirir. reçelcidir, turşucudur, kavanozcudur; meseleleri türlerine göre ayırıp, sirkeleşene kadar bekletir ruhunun kavanozlarında, hafızasının güneş görmemiş kuytularında. sonra, mesela bir hadisenin üzerinden iki sene ya da beş ay geçmiş olsun, o pat diye açar bir kavanozu, masaya getirir o eski meseleyi, meğer hiç unutmamış, meğer bunca zaman bu anı beklemiş, meğer pusuya yatmış bir av hayvanı gibiymiş, meğer daha nice nice kavanozları varmış kişiliğinin kilerinde, dizili öyle mutsuz mutsuz raflara."