kişisel gelire dayanmayan bir tür vergilendirme... gerçek demokrasilerde örneği yoktur.
babasının 900 lira gelir olan, 3 kişi yaşayan bir ailenin iş bulamayan gencinin 300 lira geliri olduğu varsayılacak ve 35 lira aslında olmayan gelirinden vergilendirilmiş olacak. yani olmayan gelirinin yaklaşık yüzde 12' sine devlet reyiz el koyacak...
iş bulana kadar babası tarafından bakılan yeni mezun veya mezuniyet arifesindeki gencin sırtındaki yük katlanacak yani.
ayrıca mükerrer vergilendirmede var bu işin içinde çeşitli yollarla bilmem kaç kez zaten vergilendirilmiş bir reel geliri, aile fert sayısına bölüp tekrar vergilendirmek türkiye şartlarında bile hiç duymadığım trajikomik bir uygulama olmuş.
dolaylı vergilerin astronomik boyutlarda olduğu güzel ülkemde, şimdi alenen en düşük gelir grubuna yeni bir vergi yükü bindiriliyor açıkcası ve vergilendirme usulü ihlalleriyle dolu bir tür kelle vergisi...
sağlık sektörü; tamamen sermaye grubunun sermayelerini yeniden değerlendirme alanı haline gelmiş durumda...
özel hastaneleri devletin fonlamaları kesmez olmuş, ''daha yok mu para reyiz ? daha yoksa para bakmam vatandaşına haa'' diyor.
zorunlu mal olan sağlık hizmeti, tamamen sermeyenin eline bırakılmış oluyor. daha önce bilindiği üzere nitelikli doktorlar, proflar, hocalar özel sektörün eline itildi. ya kamu ya özel sektör seç denildi ve şu anda üniversite hastaneleri tarihinde görülmediği kadarıyla az kalifiye bir durumda...
nitelikli doktor yetiştirmenin de önü kesilmiş oldu bu yolla. gurur duyduğumuz başarılı hekimlerimiz artık zor yetişecek maalesef.çünkü iyi hocalar rasyonel karar sonucu bilmem kaç kat gelir elde ettikleri özel sektörü seçmiş bulunuyor.