nurettin topçu

entry44 galeri
    22.
  1. bu ulkedeki en ciddi filozoflardandir, her seyden once ve acilen bu sekilde tanimlanmalidir.

    bir adim ileri gidildiginde, milliyetci dusunurlerden, en az erol gungor kadar kiymetli, hatta kimi yonleriyle benim gozumde daha oncelikli olanidir seklinde tanitabilirim kendisini. gorusumun bu sekilde olmasi, sosyolojiyi iyi bir felsefe zemini uzerine insaa etmek gerekliligine inandigimdandir.

    kendisini hemen hemen tamamen okumus biri olarak fakir kanaatimce yaptigi en onemli is ahlak kavramini konformist ahlaktan hareket ahlakina cevirmeye yonelik memleketimizde atilmis en ciddi adimlari atmis olmasidir. bu yondeki adimlari atmaya calisanlar sadece ve sadece solcular/marksistlerdi, fakat butun cabalari havada kalmistir, bu genelde butun dunya solunun kaderi olmustur. mesela ali seriati "koylere komunizmi anlatmaya gidip ilk soz olarak 'allah yoktur' diyen, sonra yedikleri dayagin ertesinde kapitalist sistemin polisine siginan komunistler"den bahseder, bizim solcularin da felsefi alanda gayet iyi girisimleri olmussa da bu halka ulastirilabilecek uygunlukta olmamistir. hareket, isyan, sosyal adalet gibi konularda gercekten "bu topragin insani"na temas edebilecek sozleri soyleyen benim okudugum ve bilgimi genislettigim hacim itibariyle soyluyorum, nurettin topcu'dur. ne fayda ki birinci dereceden muhatabi olan ulkuculer yine de konformist ahlaki terk etmemektedirler/etmemekteyiz!

    "din afyondur", "islam kolelestirir", "milliyetcilik kapitalizm usakligidir" iddialarina gayet elle tutulur argumanlarla karsi cikmis ve bu iddialarin haksiz oldugunu acikca ortaya koymustur. ayni zamanda ifratin keyif verici doruklarinda gezinin islamci-milliyetci fikirlerin de dogru olmadigini calismalarinda gostermistir. evet, bu paragrafimin fazla kapali oldugunun farkindayim, bir ara cay iceriz, derin derin anlatirim.

    kendisinin temel kitaplari (felsefe-mantik-sosyoloji-ahlak-psikoloji vs.) mutlaka okunmalidir. bu kitaplar bu alanlardaki butun diger kitaplarin agdali, sacma sapan kelimelerle anlamsizlastirilmis anlatimlarina inat muthis yalin, muthis anlasilir ve muthis "dogrudan"dirlar. uzucu olansa takip edilmemis olmasi, yaptigi girisimlerin bakir kalmasi, sirt cevrilmis olmasidir.

    millet anlayisi ve milliyetcilik anlayisi anaakim milliyetci dusunceden ve hakim milliyetcilik algisindan oldukca farkli, neredeyse buna zit bir mahiyettedir. iyi irdelenmeli, iyi bir kritige tabi tutulmalidir. zira fikriyatinda bugun bizim icin alinacak cok seyler vardir. alinacak cok seyler oldugu gibi asilacak, gelistirilecek, genisletilecek cok seyleri de barindirir ustadin dusuncesi. bu bahsi uzatmayacagim, aslinda uzamasi da gerekiyor, fakat sunu soyleyebiliriz ki adalet, islam ve anadolu turklugu ustadin en onemli uc anahtar kavramidir.

    yarinki turkiye kitabindan bir paragrafi video yapmislardi, youtube'da kesin vardir, mutlaka bulup dinleyin, o gun bahsettigi yarinki turkiye'nin kurucularinin tam anlamiyla "bugunku turkiye'nin kuruculari", yani akp veyahut cemaat oldugunu gorecek ve vasiflardaki bu birebir uyusma sebebiyle bu ongoru yetenegine hayran olacaksiniz.

    son olarak, kendisinden sizin icin ellerimle yaptigim bir alinti, afiyet bal seker olsun:

    "uysallık terbiyesiyle bozulmamış olan her ferdin ruhu, fenalığa ve zulme isyanla karşı gelmektedir. hayvanlardan ve bütün varlıklardan bizi ayıran, isyan edici oluşumuz, yani hayatı muhafaza içgüdüsünün ve menfaatlerimizin sınırları dışında merhametimizi kırbaçlayarak bizi harekete sürükleyen, her zulme ve haksızlığa karşı ayaklanmamızdır. ahlak duygularının hepsi, büyük bir nehre dökülen ırmaklar halinde varlığımıza nüfuz ederek isyanımızı besleyici olurlar. isyanda gayesini bulan ahlaki duygunun diğerlerinden ayırd edici karakteri, onun harekete sürükleyici olması, samimi yani yaşanmış olduğu takdirde mutlaka hareketle nihayetlenmesidir."

    "insan, medeniyet ve cemiyetin tesirleri ve bir de yaşın ilerlemesi ile olgunlaştıkça, gülmesi tebessüm şeklini alır; o da iradenin kontrolü altına girer." (bu cümledeki gülme kelimelerini bağlam itibariyle kahkaha şeklinde gülme olarak anlayınız.)

    "insan olgunlaştıkça, kederlerinin ifadesinde de aşırı şekillerden kaçınıyor: hıçkırıklar tutuluyor; yüzdeki ağlayış çizgileri silinmeye başlıyor; sadece göz yaşları kederimizi ilan ediyor."

    nurettin topçu, psikoloji, syf 87, 96, 97.

    hakkinda yazmaya devam edecegim fikir adamidir.
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük