o, eline sadece bir tek kart alarak poker oynayabilir ve oyunu kazanır.
o, girdiği bir iddia üzerine yörüngede bulunan bir uzay mekiğinden dünyaya, üzerinde hiç bir koruyucu giysi ve techizat bulunmadan atladı. atmosfere girdiğinde sıcaklığı 3000 dereceyi bulmuştu ama o hiçbir zarar görmeden yere varmayı başardı. nasa ona hala bir bira borçludur.
evrim diye bir şey yoktur, o bir gün hoşlandığı ve yaşamasına izin verdiği canlıların listesini yaptı. neyse ki biz de o listedeydik. dinozorlar için üzgünüm. onlar listeye giremedi.
çinliler onu ülkelerinden uzak tutabilmek için bir duvar inşa ettiler.
vergi dairesi herkes gibi ona da vergisini beyan etmesi için form gönderir. ama o, formu doldurmaz, sadece fotoğrafını yapıştırıp geri gönderir. hiç bir vergi dairesi bugüne kadar ondan vergi almaya cesaret edememiştir.
o, cep telefonuyla konuşunca asla kontörü azalmaz. cep telefonuyla konuştuğu süre boyunca telefonuna kontör yüklenir.
o kitap okumaz. kitabı eline alınca kelimeler korkudan kendilerini dışarı atar.
o, ölmüş kedilerin ruhlarından kaval yapmaya çalışan kör bir heykeltraştır.
o, sizinle viyana'daki bir cafe'de tesadüfen bir araya gelmiş, toplama kampından sağ kurtulan bir yahudi şair ve felsefe öğrencisi genç bir alman'ın edebileceğinden çok daha ilginç muhabbetler edebilir.