hallac ı mansur

entry109 galeri
    1.
  1. bektaşi literatüründe hallac-ı mansur olarak anılıp, genelde de öyle kalsa da, oldukça uzun bi adı vardır aslında : ebu abdullah hüseyin bin mansur el beyzavi el hallac. doğayı ve kur'an'ı yorumlayabilmiş bir mevlevidir. ruhunu mirac'a ulaştırmak için "ruhani çile" çekmiş ve derin bir tefekkürle vahdet-i vücud mertebesine ulaşmıştır. ruhuna bakıp yaradan'ı görmüştür. bu, dönemin şeriat anlayışına ve abbasi halifelerine ters gelmiş, anlaşılamamıştır. aşk'la kendini tutamamış, en-el hakk demiş ve yanlış anlamış bir mutasavvıftır. vahdet-i vücud anlayışı yüzünden , fetva üzerine idam edilen hallac-ı mansur'un vücudu önce taşlanmıştır. amaç en-el hakk sözünden dönene kadar taşlamakken sözünden dönmemesi üzerine vücudu kesilerek parçalara ayrılmış, daha da diretmesi üzerine de dili kesilmiştir. işkence, yakılıp küllerini dicle'ye atılmasına kadar varmıştır. bunun üzerine taşan nehrin suları yine kendi vasiyeti üzerine durulmuştur. rivayete göre bir dostuna cesedinin parçalanıp yakılacağını ve küllerinin dicle'ye atılacağını, bunun üzerine dicle'nin taşacağını, ancak hırkasını nehre atarsa suların çekileceğini söylemiştir. veli'nin sözünün* anlamı çok sonra anlaşılmış ve bazı çevrelerce kabul görmüştür. "ben hakkım, ben yokum hak vardır, herşey o'dur, her canlının ruhunda o'ndan bir parça bulunur"...
    31 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük