türkiye'nin eskisi gibi tekrar güçlü konuma gelmesine olan inancımın gitgide daha fazla zayıflamasına neden olan görüş ayrılığı. kimisi bu arap geleneğidir diyor, kimisi 1500 yıl önce gelen bir kitabın emridir diyor, kimisi böyle bir emir yok diyor, bunların konumuzla ne alakası var anlayamıyorum, başörtüsü bir kişinin inancı da olabilir, illa islamiyet'te olması gerekmiyor özgürlük olması için, ya da arap geleneği de olabilir, o kadar çok avrupalı geleneği benimsedik ve öylesine tapıyoruz ki, kavramları da artık çözümleyemiyoruz.
bakınız iran örneği veriliyor, iran örneğini benim çevremdeki müslümanların hiçbiri onaylamıyor, iran zorla kadınların başını örttürüyor, doğru, ama aynı iran'da avrupa'da yaşananların aynıları yaşanıyor, uyuşturucu, alkol, kadın ticaret, hepsi var, kısacası zorla olmuyor. iran örneğine bakarak neden korkuyorsunuz anlamıyorum, bugün başörtüsüne özgürlük verlirse yarın iran gibi oluruz sağlıklı bir düşüncenin ürünü mü, avusturya'da başörtülü okula gidebiliyor kız öğrenciler, iran gibi mi oldu hollanda, yoksa iran'da eşcinsel evliliği serbest de ben mi duymadım, paranoyaya gerek yok, yasaklarla rejim korunmaz, yasaklarla çözüm üretilmez, etki tepki doğurur. bakın iran'ın etkisi tam ters yönde tepki doğuruyor.
nasıl iran aslında farketmeden islamiyet'in imajına islamiyet adına(!) en büyük zararı veriyorsa bir kısım insan da aynı şekilde türkiye'ye zarar veriyor, sorarım size başörtüsü serbest olsa ak parti bu kadar oy alabilir miydir, 28 şubat süreci yaşanmasa ak parti iktidara gelebilir miydi, peki recep tayyip erdoğan hapse girmemiş olsaydı halkın nezdinde mazlum başbakan imajına kavuşabilecek miydi? barış için savaş diye bir söz vardır, bilirsiniz, çok açık anlatır durumu, barış için savaş olmaz, savaşmamak için savaşmak gibi bir durum, bu ülke türk'ü, kürt'ü, laz'ı, müslüman'ı, hristiyan'ı, ateist'i, başörtülüsü, başı açığı, kısa boylusu, uzun boylusu, her çeşit insanı ile özgürce yaşadığı zaman türkiye bir yerlere gelecek.
fransa'nın dansını alıp, italyan operası ile çağdaşlık olmaz, bunu anlatmaya çalışıyorum. avrupa en kötü zamanını yaşarken osmanlı en iyi zamanını yaşıyordu, şeri hükümler vardı osmanlıda, tıpkı iran'da olduğu gibi, biraz daha farklı tabii, çok çok farklı hatta ama yeri değil burası, osmanlı aynı islamiyet ile başörtülü, başı açık, müslüman, hristiyan özgürce refah içinde yaşarken, psikolojik rahatsızlığı olanlara müzik terapi yaparken avrupa içine şeytan girdi diye insanları yakıyordu, peki ne yaptı avrupa, osmanlı'dan bilimi aldı, özgürlüğü aldı ve ayağa kalktı ama ne divan edebiyatını aldı, ne minyatür sanatını, ne hat sanatını, ne tezhib sanatını, ne islami mimariyi, ne başka şeyi, ne de osmanlı gibi olmaya çalıştı. biz ne yaptık, avrupa'nın dinlediği müzikleri dinlemeye çalıştık, bale, opera diye kıçımızı yırtıyoruz hala, bilim yok, özgürlük yok, kılık kıyafetle, yediğimizle içtiğimizle, avrupa'ya benzeyerek güçleneceğimizi zannediyoruz, ne acı, hepimizin derdi aynı olmasına rağmen anlaşamıyoruz ya buna yanıyorum, sade buna..
başörtülülerin iktidara gelmesini istemiyorsunuz, anlıyorum ama siz de şunu anlayın lütfen, siz yasakladığınız için iktidara geliyorlar, bir kez olsun halka güvenin, yasağı siz kaldırın bakın bakalım ak parti, dyp, mhp ne kadar oy olacak, bir kez olsun güvenin halka, bir kez olsun..