bir zamanlar türkiye zamanının ilerisinde sağlık sistemine sahip bir ülkeydi. teknolojiden yoksun bile olsa en ücra köşesine son derece iyi doktorlar gönderebiliryordu. türk doktorları, biz ne kadar beğenmesek de almış olduğu eğitim ile avrupa doktorlarından eksik kalmıyordu; hatta avrupada sıradan bir türk doktoru sıradanın üzerinde bir hekim olarak biliniyordu.
önce üniversite hastahanelerini polikliniğe çevirdiler. bu şekilde herkes oradan hizmet alabiliyordu. iyi, pek güzel, ülkemize birkaç sağlık ocağı daha eklenmiş oldu. ama daha kalitesiz hekimler yetişmeye başladı.
daha bunun acısı çıkmadan, zaten üç kuruş verip hayatımızı emanet ettiğimiz hekimleri performansa dayalı çalıştırmaya başladılar. halihazırda, gerçekten canını dişine takıp çalışan, bizlere hizmet veren hekimleri hastaları lira olarak görmeye zorladılar. şimdi de sigorta sistemimizi zorla batırıyorlar.
bu ülkede kötünün iyisi olan tek şey vardı ise o da sağlık sektörü idi. teknolojimiz zayıf da olsa, işini hakkı ve özveri ile yapan hekimlerimiz ve her ne kadar sıralarında sürünsek de fatura çıkarmadan yapan bir devletimiz vardı. artık o da yok.
atatürk türkiyesini yok edenler, gün sizin gününüz. buyrun şimdi kutlayın! çünkü burası artık sizin ülkeniz. dilediğinizce at koşturabilirsiniz. artık sizin sayenizde insan hayatı satılık, insanın hayatının değeri cüzdanı ile doğru orantılı!!
not: ayda 213 liraya dileyene sosyal devlet. hastasıyız diyeceğim ama sanki biraz tuzlu! sen hayatına ne kadar paha biçiyorsun?