malumunuz efsane, yıllar boyunca kuşaktan kuşağa, sanki gerçekten yaşanmış gibi aktarılmış hikayelerden oluşur. efsaneye ana rengini katan mübalağalarıdır. yine bir diğer ana renk mistik unsurlar taşımasıdır. bu iki ana renk birleşince, mistik bir güçle akıl almaz başarılara imza atan bir kurtarıcı, bir kahraman doğar. bir şeyin efsane olup olmadığı, gerçeküstülüğüne, anlatımındaki mübalağa ve betimleme tarzına bakılarak anlaşılabilir.
sadede gelirsek, atatürk ister çok başarılı işler yapmış olsun, ister çok başarısız işler... şurası nettir ki, "atatürk anlatısı" tüm renkleriyle bir efsaneyi andırıyor ve bu yönüyle, gerçekte ne yaşanmış olursa olsun, atatürk ne yapmış olursa olsun, "galiba bu anlatılanlar fos" imajı doğuruyor. yani, "bu işte bir bit yeniği var" kuşkusuna neden oluyor. bence bu "atatürk efsanesi" atatürk'e -farkında olmadan- yapılan en büyük eleştiri. tabi bundan bir tek bu efsaneyi yaratanların haberi yok ayrı konu.