90'lı yılların en başında bir mayıs gecesi gelmişim dünyaya. gelmişim çünkü o ana dair tek bir şey hatırlamıyorum.
anlatılanlara göre yaramaz bir çocukluk geçirmişim. kanepelerin üstünde yemek yemeler, gidilen misafirliklerde ağlayarak geri dönmeler kısacası o zamanlar ne çektiğini bir de anneme sorun. http://tinyurl.com/86zxhm5
o zamanlar bu zamanlar olmakla beraber daha gerisini hatırlamıyorum.
televizyon denilen olay ilgimi çekermiş, yemek yemem için yegane araçmış, tabii o zamanlar internet diye bi'şey yok hayatlarda.
sonra ana sınıfı denen bir olayla tanıştım ki tek hatırladığım bir arkadaşımın annesinin topraktan yapılan vazonun dışını renkli macunlarla kapladığımız bir derste ''dur ben düzelteyim'' diyerek ağzına sıçmasıdır. halen ibret alsın insanlar diye saklıyorum o vazoyu.
ilkokul hayatımın başları yine hafızamın silik kısmındadır. 4. sınıftan başlayan hafızamda kalan tek şey internet kafeye gitmemdir. ilerleyen zamanlarda o internet kafelerde daha çok vakit harcadım. o zamanlardan kalma tek burukluğum kafeye gidip ''abi yarım saatlik açsana'' dan başka bir şey söyleyememiş olmam. halbuki sonradan gidip süre sınırı olmadan masa açtırıp babalar gibi tostumu ayranımı söylemişliğim de var. fakat o zaman onu yapamadık. leblebi tozuna aşık bir insandım. bakkallar ile mahalle maçları arasında güzel bir hayattı. kapının önünde top oynarken büyükler geçerken durur ''şşş ismet abi geçiyor atmayın lan'' diyen çocuktum ben. şimdi ise ben geçerken duruyor çocuklar, üzülüyorum. halbuki o ismet abi büyüklerin maçına alırdı beni kaleye geçirse de. sonra büyüdüm hep forvet oynadım, yine o duran çocuklar arasında kalecilere üzülüyorum.
ilkokulda çok başarılı bir öğrenciydim. hepsi pekiyi gelen notlarımdan aile memnun olsa da sorunlu bir okul hayatım vardı. kavga, gürültü geçti biraz. bunda ankara'nın pis yerlerinden demetevler'de okumamın da etkisi var tabii. ortaokul zamanlarında evin de yakın olması sebebiyle her saat annem okula çağırılırdı. arkadaşlarla gizliden sigara içmeler ile bitti bu dönem.
zeki ama çalışmıyor furyasından birisi olarak bir şekilde kazandık anadolu lisesini. ergenlik döneminin de etkisiyle sigaraya başlamış oldum. fakat şu var en güzel arkadaşlıklar da o tenefüslerde gizlice içilen sigara ortamlarında oluyormuş. çok güzel arkadaşlıklar edindim, sağlam 3-5 tane dost edindim. kalan öğrencilik hayatımın aksine vasat bir başarı ile mezun olsam da kavga, gürültü pek olmadı lise hayatımda.* şükürler olsun ki pis bir ergenlik geçirmedim. her türlü ortama girdim. her telden adam tanıdım. o yüzden mutluyum. böyle daha çabuk olgunlaşıyor insan.
sonra yumurta geldi dayandı göte. öss diye bir olay sıkıştırdı. halen zeki ama çalışmıyor statüsündeydim. belki de öyleyimdir ama üniversite puanları ailenin beklentisinden düşük geldi. küsüşmeler, tartışmalar, olaylar olaylar. ergen damarım atmış olacak ki bir sınır geldi * ergen isyeaaaan'ını çektim. vurdum kapıyı gittim. lan oğlum eşek kadar adamsın bu atarlar kime alırlar paçanı aşağıya görürsün demedim kendime. şimdi olsa yapmam. sonra sike sike dönüldü tabii o eve. baba yüreği de evlat dedi bağrına bastı. sonra hayırlısıymış hem ben hem babam sevindi şu an okuduğum bölüme. çoğu insan ailesini mutlu etmek için okuyor ya ben biraz kurtardım sayılır. aslına bakarsan ben yine klasik olan elimden tutan olsa futbolcu olurdum triplerindeydim. buna inanıyorum ama isteseydim olurdum. isteseydim anadolu üniversitesi iletişim fakültesi 3. sınıf öğrencisiydim. demek ki istememişim. hayat beni nereye sürüklüyorsa oraya demişim. pişman değilsem mutluyum dedim geçtim.
tercihler bitti gazi üniversitesi uluslararası ilişkiler geldi. gittim yazıldım. otopark gibi olsa da, devamsızlık yok diye hiç gitmesem de, ikinci öğretim olduğundan bütün dünyayı tersten yaşasam da seviyorum okulumu. tarih hastası olan bana tarih öğretiyorlar lan. her ne kadar 1. sınıftan kalan derslerim de olsa 3. sınıfmışım. öğrenci belgesinde öyle yazıyor. ilk sene herkes gibi grupça takıldık, 20 kişi kafelere gittik. orada anladım kimse kimseye güvenmiyor bu hayatta. 3 kişi gitsek tecavüz edecez sanki anasını satayım. haklılar aslında kimse kimsenin götünü kollamıyor büyüyünce. o lisede sigara içerken yakalanınca, ben içtim hocam diğerleriyle muhabbet ediyorduk sadece, gibi küçük cesaretler olmuyor. banane amk oluyor. dur şu peşini bıraksa da ben götürsem şu kızı oluyor öyle oluyor böyle oluyor.
gittikçe olgunlaşıyorum sayılır. kafamda dert, sıkıntı bırakmıyorum. tek derdim hem spor hem tarih hem siyaset hem felsefe hem ıvır zıvır konuşacağım bir arkadaşım olmaması. aynı potada erimiyor kimse. bu işte sıkıntım. ne kadar yavşakça da olsa bu lan. başka dertler vermesin allah diğerleri hallolur. kız derdin mi var iki tek atarsın düzelir. budur yani. paran mı yok çay, simit yaparsın amk.
insan önemli arkadaş son sözüm bu kendimle ilgili. insana değer veririm. herkes şüpheci yaklaşır ben değer veririm sonra düşer yaptıklarıyla o değer ya da yükselir. bencil olmamak lazım. hem hep derim kime ne kadar değer veriyorsan o kadar yaşarsın.