high fidelity

entry27 galeri
    26.
  1. filme dair top 5'im:
    1)ay ne şeker ay ne şirin diye düşünemedim bu filmi izlerken. belki hoş bir seyirlik eğlenceli falan ama izle unut tadında olmaktan öteye gidemiyor.(samimi bir yorum 2. defa zor izlerim ben bunu)
    2)şu otobiyografi kısmı şerefsizim aklıma gelmişti. ulen bunu nasıl düşündünüz diye iç geçirdim izlerken. arşivci adam hastalıklıdır,mütemadiyen iç geçirmesi, takıntılarının olması normaldir.(hak vermek/ anlamak)
    3)filmi izleten mühim unsur plaklar, arşivci ruh vs. oldu benim için. ilişkiler, hatalar ve özellikle geçmiş sevgilileri arayıp durma klişesi hoş gelmedi bana. itici buldum. şeyi de sevdim mesela. o adamın plağı alır almaz çiziği var mı diye bakması arşivci familyanın yapacağı halt. aha bunu sevmişim.
    4)kadın erkek ilişkileri ile ilgili güzel bir adetcik tespit sıçmış film. diyor ki laura malum seks yaptınız mı sorusuna hayır henüz değil. henüz dedi len. yapacak bak, zamanı var. ağırdan alıyor. üstelik onunla yatmak, uyumak daha güzel. seksle ilintili soruya cevap vermeyip onun yanında uyumak hoş demesi manidardı. (seks düşünen erkeğe manevi duygularında olduğunu göstermek)
    5)sana bi karışık kaset yaparım görürsün. ulen bunca farklı ismin (müzisyen, grup vs) telaffuzu adamı yoruyor. bildiğimiz var, bilmediğimiz var. ben de sayarım 1001 tane sen bilmezsin mesela.(filmle kavga etmek)
    tek kelime. eğlenceli.
    plakların, mis gibi plak kokan dükkanın hatrına 10 üzerinden 7!
    1 ...