türkiye deki sorun dizilerin trajediyi seven mazoşist insanları kitle olarak hedef almasından ortaya çıkar.geçen haftaya kadarbirtane el ile tutulur komedi dizisi yoktu çok şükür 'yalan dünya' geldi biraz olsun neşelendi ekranlar. azizim o nedir öyle la 'öyle bir geçer zaman ki' saçmalağında? bir insan nasıl o diziyi izleme gafletine düşer? senin yeterince sorunun yokmu dayı? niye bir de onu izleyip geriyorsun kendini? 'arkadaşım sen gavatmısın' diye sorarlar adama. sonra hayat niye sikik diye sormayın, siz o diziyi izlerseniz hayatınız sikik olur. ne gerek var enerjini düşürmeye o diziyi izlerken? benim bile sinirlerim bozuluyor denk geldiğimde ondan denk gelmiyorum artık. en belirgin örneği verdim onca dizi arasından, kaldı ki televizyonda ki dizilerin çoğu bu şekilde. negatif enerji kaynağı gibi bütün ülkenin ruh halini sikip atıyorlar bir kenara.
gel gelelim amerikan dizilerine. kendi deyimleri ile 'tv show'larına. onlar da en azından bizde ki kadar acı keder dram üstüne kurulu değil her şey, daha farklı konular işleniyor,bir çok türk yapımcısının hayal bile edemiyeceği etse bile reyting sevdası yüzünden hayata geçiremiyeceği fikirler var. 'my name is earl' mesela. çok basit bir olay üstüne harika bir kurgu yapmışlar ortaya güzel bir komedi çıkmış. 'how i met your mother'da her ne kadar boku çıksada artık olayın 5 sezon boyunca bence en fiyakalı komedi dizilerinden di. 'house', kim türk dizisi izlemeyi tercih eder ki böyle bir yapıtın yanında? 'dexter' türkiyede şu andakadar oynamış ve oynamakta olan bütün dizilere bir 5 basar 10 a katlar. hababam sınıfı serisi tabi eski olanından bahsediyorum şu anda oynayan bütün dizilerin bütün bölümlerinden çok ama çok daha iyi. kısacası bu gereksiz türk dizilerini izlemek tam bir ahmaklık. yabancı dizilerden haz almıyor olabilirsiniz. lakin oturun belgesel neyin izleyin ruhunuzu daraltmayın.