islamdaki bidatların doğayla ve nesneyle ilgili olan önemli bir kısmı incelendiğinde görülür ki bu inanışlar, islamiyetten önce inanılan din tarzına yani çok tanrıcılığa kadar yol alır. zira ilahi olmayan, ilkel dinlerde din, doğa olaylarından ilham alınarak yapılandırıldığından, sonradan edinilen dine de bir şekilde aktarılması sosyloljik anlamda normaldir. yani durum dinin çarpıklığı veya hastalıklı oluşu değil, sosyolojik bir çözülme (ki bana göre gayet normaldir bu çözülme)dir.
sonuçta gelenek, anane gibi sosyal normlar; x dininden sonra ve x dininden önce farklı satıhlarda yürüseler de, bu yürüyüş boyunca eski dini inanış yeni dini inanışın peşine takılır ve bir süre sürüklenir.
eh bidatlara karşı yapılması elzem şey bellidir ve basittir: açacaksın kuran-ı kerim'i okuyacaksın. "yapma" ve "yap" denilen kesin emirleri ve ucu açık bırakılan savları kuran'ın temel yapısına ve indiriliş amacına göre tartıp biçeceksin ve bir karara varacaksın. yeter ki oku! ve aklını kullan.