halkların düşmanlığının menşeini bize sunan bir film. başrolde "kürt hejar" değilde "rum eleni" olsaydı, ya da "çerkes jane" yahut "gürcü seyra" senaryo çok farklı ilerleyecekti, küçük kız bütün apartmanın maskotu olacaktı belkide.
iyi kalpli ama yanında kürtçe konuşulmasına tahammül dahi edemeyen emekli yargıç türk milletinin ta kendisidir. toplum olarak onun yaşadığı süreci hayata geçirebilsek öğreniriz birbirimiz ardından hasret ve sevgiyle bakmayı.
bu arada filmi izledikten çok sonra aklıma leon geldi. sanki biraz metinler arası unsurlar var gibi iki senaryo arasında.