iktidarın demir yumruğu altında ezilen ve paramparça olan türk basınının içinde bulunduğu acı ve bir o kadarda düşündürücü durumdur. bu durumun müsebibi, akp iktidar olduktan sonra sırf muhalif oldukları için işinden edilen gazetecilere sahip çıkmayan ve bu durum karşısında sesini çıkarmayan genel yayın yönetmenleri ile ağa babalarıdır. türkiye'de cezaevinde olan gazetecilerin toplamı çin ve rusya gibi ülkeleri bile geride bırakmış.
zamanında emin çölaşan, bekir coşkun, ertuğrul özkök gibi muhalif isimler işlerinden edilirken, bugün geçmişte iktidarı destekleyen mehmet altan gibi liberal gazeteciler cezalandırılıyor. uludere olayından sonra yazdığı yazılar nedeniyle ece temelkuran habertürk'teki işinden edildi. işin garip tarafı, yaşanan bütün bu tasfiyeler karşısında medyanın içinden bir itirazın yükselmemesidir. ''bana dokunmayan yılan bin yaşasın'' atasözünü kendilerine rehber edenler sıranın birgün kendilerinede geldiğini görecekler.