birleşik devletler halkı, bu grupların bu kadar önemli bir ülkenin iç ve dış politikasında boğucu bir etkisi olmasından bıktı. sizin bu gruplara bağımlılığınız bir çok oy yitimine neden olacaktır ve bu yalnızca florida da değil tüm ülke çapında olacaktır.
amerikalılara küba ya seyahat etmelerini yasaklayarak vahşi tehditlere varan göz dağı vermekle, ülkeniz vatandaşlarının hep gurur duydukları anayasal bir ilkeyi ve hakkı ihlal etmiş oluyorsunuz. demek ki politik bir korku duyuyorsunuz.
küba, büyük kitleler halindeki göçmenlere anavatanlarını ziyaret etmeleri için korkmadan ve çekinmeden kapılarını açtığında, çok az istisnalar dışında, her iki yılda bir olan, istedikleri kadar ziyaret etmelerini kolaylaştıran pasaport işlemlerini yerine getirmeye yönelik basit koşulların uygulanması için, henüz yeni bir tarihte izin verilmişken, kübalı ailelere karşı, siz, acımasızca ve insanlık dışı önlemleri devreye sokuyorsunuz. amerikan vatandaşı olsun olmasın, oturma izni olan kübalıları, üç yıldan daha az olmayan bir süre içinde en yakın akrabalarını ziyaret etmelerinde yasak getirmeniz tariflere sığmaz bir zalimliktir. artık oy cezası vermeyi teşvik edecek olan amerikübalıların ( küba asıllı amerikalı ) sayısı hiç de azımsanacak gibi değildir.
sizin, birleşmiş milletler in hemen tümünün onayından geçen kararları çiğneyerek, tamamen seçim kaygısı güden nedenlerle, küba halkına yönelik, tüm dünya kamuoyunun ve kendi kamuoyunuzun büyük bir çoğunluğunun da karşı koyduğu yeni ve daha ağır ekonomik yaptırımları benimseyeli henüz az bir zaman oldu.
küba ya karşı uyguladığınız bu akıl dışı ve beceriksiz politikanın daha kötü tarafı, siz ve çevrenizdeki akıl hocası grubunun, şu anki görevimde öldüğüm takdirde, küba daki politik geçişi adlandırmaya yönelik dayatmayı utanmadan, sanki zorlayarak beyan etmiş olmasıdır; elbette ki değişimde fikir ileri sürmekten kaçınmayanlar, onu elden geldiğince hızlandırmaya da çalışacaklardır. mafya ağzında bunun ne anlama geldiğini çok iyi biliyorsunuzdur.
bununla birlikte, belki de en büyük utanmazlığınız ilk saatlerin belirleyici olduğunu beyan etmenizdi, çünkü ne de olsa, küba anayasasını hiç bilmeden ülkemizin yönetimini, parti yönetimimizin ve ulusal meclisimizin yetkilerini, temel inancımızın ve bu ödevi hemen üstlenmek amacıyla uygun sorumluluklar taşıyanlara halkımızın en üst kurumlarının - dünyanın her yanında olduğu gibi- verdiği görevleri üstlenen politik ve idari yeni herhangi bir durumdan sonraki amacınız ne olursa olsun engellemektir. bu, ülkemizin kilit noktalarına yalnızca işgal amaçlı birlikler yollayarak olanaklı olduğundan dolayı, vatanımıza askeri açıdan müdahale etmek amacı açıkça ilan edilmektedir. bu yüzden, eski roma daki arenada ölümüne dövüşmek zorunda olan gladyatörlerden esinlenerek, sezar rolünü temsil eden size 14 mayıs da peşinen selamlarımı yolladım.
bugün daha başka şeyleri eklememin uygun olduğunu sanıyorum.
şunu bilmelisiniz ki, küba yla zıtlaşmanız hiç de kolay olmayacaktır. ekonomik yaptırımlarınız ne olursa olsun, bizim halkımız onlara karşı direnecektir. ambargoya, ekonomik savaşa, tehditlere, saldırılara, liderlerine yönelik cinayet planlarına, sabotajlara ve terörizme karşı kırk beş yıllık kahramanca mücadele, devrimi zayıflatmadı ama daha da sağlamlaştırdı. girón tarafından 43 yıl önce düzenlenen haince istila hareketi, hiç ara vermeden 66 saatten az bir zamanda durdurulmuştu, hem de o havalı uzmanların hesapları karşısında.
bu devrimi yönetenlerden bazılarımız, yedi tüfekten fırlayan bir avuç insanın zafer kazanmış olduğu o eşsiz deneyimi yaşadık, hem de savaşta düşmandan gaspetmiş olduğu silahlarla; donanımlı, eğitimli ve birleşik devletler den akıl alan batista nın sayısı 85 bine varan silahlı güçlerine karşı.
girón dan bir buçuk yıl sonra, ekim 1962 deki gerçek bir nükleer saldırı tehditinde hiç bir kübalı savaşçı gözünü bile kırpmadı. her iki süper güç arasında sorun çözülmesine karşın, topraklarımızda hiç bir denetime izin vermedik.
bir dolu insanın miami deki hali hazırdaki bir çok tanıdığından ayrı bırakıldığı onlarca yıllık kirli savaş, sabotaj ve terörizm küba ya boyun eğdiremedi. sosyalist avrupa bloğu ve sovyetlerin kendisinin çöküşüyle; torricelli, helms-burton yasaları ve diğer önlemlerle güçlendirilen bir blok karşısında; pazardan, petrolden, gıdadan ve hammaddelerden yoksun bırakılmıştık, ama küba halkı birbirinden kopmadı, olanaksız gibi görünen şey gerçekleşmişti: direnmiştik ! kübalı vatanseverlerin geleneğinde ve kanında olan bir şey vardır ki o da ispanyol sömürgeciliğine karşı giriştiği son savaşta onları dize getirmiş ve 300 bin ispanyol askerini bozguna uğratmıştı, işte bu ruh, o olanaksıza karşı çarpışma ve yenme ruhudur.
amacım, sayın birleşik devletler başkanı, ne sizi küçük düşürmek ne de bu anılarla tadınızı bozmak. ben yalnızca küba nın ne olduğunu göstermek istiyorum. gerçek ve köklü bir devrimci geçişin ne demek olduğunu ve küçümseyerek bakmaya çalıştığınız halkın nasıl olduğunu da.
bugün küba, tüm dünya ülkeleri arasındaki en kültürlü ve politik bilinçli olan halkına güvenmektedir. kör inanç değil ama fikir sahibi bir halktır. cahil ya da yarıcahil bir halk değil ama üst düzey eğitimi, sahip olduğu yiğitlik ve vatanseverlikle birlikte her yana yayılan ve evrenselleşen bir halktır. onların gerçekten adil ve insancıl bir topluma ilişkin düşlerini, denemek ve bilmek birleştirir ve bu, sizin gibi tutucu ve mesihsel hezeyanlara sahip birinin çok zor anlayacağı bir şeydir.
bugün yenmeye veya ölmeye kararlı bir avuç adam değiliz ama yeter derecede silahlarına ve karmaşık ve modern savaşın koşullarında bunların nasıl kullanılacağını bilen ikiyüz binden fazla iyi donanımlı komutan ve askeriyle, bizi tehdit edenlerin
koca koca savaş kaynaklarına, olağanüstü teknolojik silahlarına karşın, onların güçlü yönleri kadar, zayıf noktalarını da iyi bilen geniş savaşçı kitlelerine güvenen milyonlarca kadın ve erkeğiz.
küba nın şu anki koşullar altında bir istilası durumunda, benim fiziksel yokluğumun - doğal ya da başka nedenlerle - mücadele ve direniş yeteneğimize karşı en küçük bir zararı bile olmayacaktır. herhangi bir seviyedeki politik ve askeri liderde, bireysel her askerin içinde, potansiyel lider konumunda bir komutan bulunur ve bu lider ne yapılması gerektiğini bilir ve belirli bir durumda gerektiğinde herkes lider konumundaki kendi komutanı olabilir.