otobüslerde sık sık yaşanılan durum. yani sizi bilmem ben yaşıyorum bunu. aylık kalın geliyor sonra rezil oluyoruz yerli yersiz. tam emin olamıyor insan, otobüste o sıralarda geldi mi biniyorum otobüse kaçırmayayım diye. içimden "ulan inşallah kalmıştır" diyerek basıyorum akbilimi, "dülülülüğ dülülülüğ" diye ötüyor alet. sağolsunlar para verip şoförün akbilini kullanarak kazık da yiyemiyoruz artık. dilencilik başa düşüyor. yardımsever necip milletimiz de eksik olmasın niyeyse ücreti mukabilinde dahi olsa akbilini paylaşmıyor. geçen aynen şu diyalog yaşandı;
(akbilimi bastım, o nalet alet mal mal öttü yine, akbil bitmiş. şoförle göz göze geldim arkadaki teyzeleri gösterdi)
- teyze bi akbilin var mı be parasını vericem bak, hadi?
- yok...
(şoföre dönerek)
ben: yoh dediii vaaaaay vaayyyy!!!