gezilip gorulecek yerleri bir liste yapmak istendiginde asiri uzun bir liste olan, mesela en guzel sehri paris'te ilk bir saat agzinizin acik etrafta salak gibi gececeginiz, fakat birinci saatin bitiminde asiri sikilacaginiz bir yer. cunku heryer ayni gelir, cunku heryer cok guzeldir.
Fransa'nin her yerinde asiri bir duzen ve kurallar vardir. sehirleri binalari yollari hep uygun kriterlerde kendini gosterir. bu da onu guzel yapar ama bu guzellik insani sikan bir guzelliktir. cunku o guzellige pek de dokunulamaz ve de yasanilamaz. mesela avusturalya, tayland hatta turkiye'de gezip gorduklerinizi gercekten eglenerek yasama imkaniniz ve heyecaniniz vardir. fakat fransa'da sadece eiffel kulesine cikip o irtifadan parisi izlemek harici bir heyecean yoktur.
gece hayati da aslinda anglo sakson ulkelerine gore farkli bir hizdadir. fakat fransiz degilseniz fransiz kalirsiniz. oglen aralari uzundur, sabahlari ise ve okula herkes gec kalir. herkes rahattir ama duzenlidir. fransiz degilsen goruslerin pek de onemli degildir. pazartesi bankalar nobetci banka harici kapalidir, ama cumartesi aciktir. hafta sonlari paris harici sehirlerinde sokaklarinda in cin top atar. hatta hafta sonu yiyecek bile bulamayip ac kalma ihtimaliniz vardir. yani acik bir turk kebapcisi her zaman bulunur gerci.
sarabi doyumsuz ve ucuzdur. peynir kulturu de buyuk bir kulturdur. normal bir insanin midesinin kaldiramayacagi kadar pis kokan veya sekerli, mesela incirli turden peynirleri vardir. baugette denen ekmegi cok unludur. sabahlari 30 cm ila bir metre uzunlugunda degisen, bilek kalinliginda uzun ekmekler tasiyan bircok insani sabahlari gormek komiginize gidebilir.
bence fransiz olmayan bir yabancinin fransa'da yasamasi, diger butun ulkelerde yasamasindan daha zor olur. hani yurtdisi dusunenlere bir fikir olsun diye soyluyorum. asla fransa'yi secmeyin. anglo saksonlar cok daha rahat ve yasanilabilir. zaten turklere de asla degismiycek antipatileri var. gerci kendileri haric kimseyi sevmezler onlar ama..