olmayan durumdur. En liberal Kıbrıslı türk bile Rauf Denktaş'ın onları soykırımdan kurtardığını iyi bilir. Gerisi ise gündelik politikaların bir insanı yıpratmasından öteye gitmez. gündelik politikalar ise adı üzerinde gündeliktir. gelip geçicidir. bugün ben en doğruyu biliyorum diyen bile yarın fikrini değiştirebilir ki çoğunlukla değiştirir, asıl ebedi olan ise bir insanın milleti adına istedikleridir ki en liberal kıbrıslı bile Rumlarla birleşelim! derken "ne güzel rumlarla birleşelim de enosis olsun" derdinde değildir. Kıbrıslı Türklerin iyiliğinin o yönde olduğu gibi bir sanrıya kapıldığı için böyle düşünür. ilerleyen yıllarda böyle olmadığını kendisi de anlayacaktır. Bu açıdan ne Kıbrıslı Türkler arasında, ne de Türkiye Türklüğü ile Kıbrıs Türklüğü arasında bir düşmanlık vs yeşermemiştir yeşermeyecektir.
Yoksa böyle bir düşmanlık gündelik politikalar üzerinden yeşerseydi Türkiye'nin yüzde 50si Tayyip erdoğan gibi ülkeyi pazarlayan haine oy verdiği için hain ilan edilip çoktan nefrete kapılır veya tam tersi olarak Tayyipçiler Tayyip'in gazına gelip diğerlerini hain ilan nefrete kapılırdı. Lakin böyle bir şey olmuş mudur olmamıştır, olmayacaktır da çünkü Millet olmak gündelik politikalarla birbirine kin beslemek değil ne olursa olsun birbirine destek olmak demektir ki ne vatansızlar ne de milletsizler bunu anlayamaz.