Ulan bir Golden Globe'a çıktı ve iki çift laf etti diye neredeyse hatuna "sen kimsin ki oralara kadar çıkmaya tenezzül ediyorsun" demediğimiz kalmış? Yahu Golden Globe ne ola ki? Amerikan sinema ve tv'sinin ödül töreni işte. Tamam, sektör onların elinde olabilir ama bu her yaptıkları işin de süper olduğu anlamına gelmez. Ne kendimizi ne de Meltem Cumbul'u bu kadar aşağılamaya gerek yok. Kadın çıkmış, kendinden isteneni yapmış. Zorla zıplamadı ya oraya... Onun yerine bir yunanlı, bir hintli çıksa yere göğe sığdıramaz hatta "vay be" derdik. "Golden Globe yönetimi doğru bir tercih yapmış" diyeceğimize hemen kendi insanımıza cephe alıyoruz. Elin adamı kendi insanını nasıl da kayırıyor üstelik. Bunu da en iyi yahudiler yapıyor. Meryl Streep ödül töreninde hemen Natali Portman ile kol kola resim çektiriyor, Spielberg yeni Indiana Jones filminde Shia LaBeouf'u oynatıyor. Netekim bir Jaws ve Always filminde Richard Dreyfuss'u da oynatmıştı. Bırakın bizden de biri çıksın ve bir değişiklik yapıp destekleyelim. Sanki Amerikalıların karşısına Nuri Bilge Ceylan'ı, Çağan Irmak ya da Ferzan Özpetek'i çıkarsak çok tanıyacaklar. Türkan Şoray ya da Şener Şen gitse başlarının üzerlerinde ağırlayacaklar. Yahu adamlar zaten şüphe etmişler "bu da kim" diye... En azından kendi içimizde "evet, iyi olmuş" diyerek alkış tutalım ki arkadan gelenler aynı şeylerle muhattap olmasınlar. Yok ama doğu kültürünü sonuna kadar yaşıyacağız ya... Orada biz yoksak kimse olmamalı. Damarlarımıza işlemiş aşağılık kompleksi kadının orada ettiği 2-3 çift lafa kusur bulacak ya... Meltem Cumbul'un hastası değilim ama eleştiriyi içimizde yapalım artık biraz.
