elle tatmin, âlimlerin çoğuna göre caiz değildir; haram sayılmaktadır.
«onlar ki ırzlarını korurlar. ancak hanımlarına ve sahip oldukları cariyelerine karşı münasebetleri müstesnadır. çünkü onlar bu helâl olanlarda kınanmazlar. kim de bu helâlden başkasını ararsa, işte onlar haddi aşanlardır.»
âyetini delil getiren şafiî, mâliki âlimleri ve mam-ı nesefî, istimnanın haram olduğuna hükmetmişlerdir.
eğer caiz olsaydı, hz. peygamber (asm) tarafından bir yol gösterilirdi, demektedirler. imam ahmed bin hanbel ve îbni hazm'a göre
«meni, vücudun, dışarı atmaya muhtaç olduğu bir şeydir, onu eliyle atan kan aldıran gibidir ve caizdir.»
hanbelî âlimleri bu caiz oluş şeklini iki şarta bağlamışlardır: kişinin zinaya düşme tehlikesi, evlenmeye gücünün ve imkânının bulunmayışı.
hanefî mezhebinin görüşlerini nakleden bni âbidin, bu hususta bazı âlimlerin görüşlerine yer vermektedir. kişinin şehveti baskın gelir, kalbini meşgul edecek derecede fazla olur, bekâr bulunur veya evli olup da bir özürden dolayı hanımına yaklaşamazsa, şehvetini teskin etmek isteyen kimse için fakih ebulleys, «böylesine bir vebal olmayacağını umarım.» demektedir. ama sırf şehvetini celbetmek, kendisini zorla tahrik etmek için yaparsa günahkâr olur.
yine hanefî âlimlerinden şürünbilâli, «bekâr kimse harama gireceğinden korktuğu zaman şehvetini teskin için istimna caizdir. bu işinden dolayı ne sevap, ne de günah kazanır. fakat sırf lezzet almak için yaparsa günahkâr olur»