Kıbrıs'ın türk kesiminin kontrgerillasıdır. Bütün kontrgerilla teşkılatlarının olduğu gibi bunun da ilk öncelikli hedefi komünistler idi elbette.
gerisini sol.org.tr'nin derlediği haberden okuyalım:
"TMT'nin kuruluş dönemi, ada üzerinde ABD ve ingiltere'nin "taksim" politikası hususundaki çekincelerini kaldırmasıyla çakışıyor. Açık bir kontrgerilla tertibi olan 6-7 Eylül olayları da bu politikanın bir uzantısıydı. Denktaş'ın içinde bulunduğu TMT de, Kıbrıs'ta Türk ve Rum halklarının birliğini savunan isimlere ve örgütlere karşı mücadeleye başladı. 29 Mayıs 1959'da öldürülen inkılapçı gazetesinin editörü Fazıl Önder ve 5 Haziran 1958'de öldürülen Kıbrıslı Türk Atletizm ve Kültür Merkezi yöneticilerinden Ahmet Yahya faili belli cinayetlere kurban gitmişlerdi. Ancak hafızalara en fazla kazınan TMT cinayeti, AKEL üyesi iki sendikacı Kostas Mişaulis ile Derviş Ali Kavazoğlu'nun öldürülmesiydi.
Adanın bağımsız ve birleşik bir ülke olmaktan uzaklaşıp emperyalizm ile Türkiye ve Yunanistan'ın istediği gibi at koşturduğu bir yer haline gelmesinin tarihi buradan başlatılabilir. Kıbrıs'ın bugün geldiği noktada "çözüm"ün ne olup olmadığı ayrı bir tartışma konusu. Ancak Akdeniz'deki bu "uçak gemisinin" emperyalistler için kolay lokma haline gelmesinde eski bir sömürge savcısı olan Rauf Denktaş'ın payının bulunduğu da bir gerçek. "