yıl olmuş 2012... bir gencin bir köyü bu kadar sevebileceği, benimseyebileceği ve ayrı kalınca özleyeceği hiç aklıma gelmezdi.
köy derken gerçekten köydür mezarlıktan sonraki kısmı. *
şafak söktüğü saatlerde traktör seslerini horoz ötüşleri takip eder.
hoş 'görükle horozu' gece 2:30'tan itibaren ötmeye başlar o ayrı.
ve bir sabah nasıl olduysa derse gitmeye karar verirsiniz.
evinizden çıktığınız anda tezek kokusu gelir burnunuza. bildiğin tezek yahu öyle çürük çilek kokusuna benzemez.
ve o kokuya başka bir yerde sövüp sayan siz bu sefer ses çıkarmazsanız, hatta bir kaç kere içinize çektiğiniz bile olur.
görükle'nin bir diğer kısmı da yerlesim plaza kısmıdır. cadde de diyen olur yerleşim de.
minibüse binenler arkadan öne uzatarak "şurdan bir köy" ya da "bir yerleşim" der.
verdiği paranın belki üstü gelmeyebilir belki de yanındaki elemanın para üstüyle beraber gelmiştir şoförün aranızda halledin alt mesajıyla.
halledersiniz ve çok da umursamazsınız.
görükle büyük bir kafe gibidir, 7/24 açık ve ev yemeği tadında..
görükle öğrenci tatil köyü gibidir, denizinin olmadığı umursanmayan..
görükle namı uludağ üniversitesi'ni aşmış bir yerleşkedir.
görükle şehrin ve köyün bileşkesinden oluşan kocaman bir öğrenci fanusudur.
görükle anılarla doludur hatta görükle başlı başına koca bir anıdır.
görükle doğumgününde geçmişe teslim ettiğin yaşların kadar ulaşılmazdır ve özlenendir.
görükle dönüldüğünde bir daha asla aynı tadı alamayacağını adın gibi bildiğin eski yuvandır. hem çok tanıdık hem çok yabancı..
görükle en başta bir mecburiyettir, burun kıvrılandır. nihayetinde ise yaşamaya muhtaç olunandır, burnunuzun ucunu sızlatandır.
ben öğrenci komşularımı çok özledim. bitmek bilmeyen gürültüleriyle beraber..
aşure ayı gelince kısıtlı imkanları ve yetersiz becerileriyle yapıp ikram ettikleri aşureleri özledim tadı çok iyi olmasa bile..
ben seyhanlar'dan domates seçip ve bim'den dost ürünleri almayı özledim.