Icimizde kalan, soyleyip atmak istedigimiz fakat bir turlu cesaret edip soylenemeyen, belki de soylemekten korkular seylerdir. misal;
suanda gidip yuzune soyleyemedigim seyleri burda saf gibi yaziyor olusumdur. ulan cok sey var icimde ama ben anca gelir buraya yazarim iste. ya da facebook vs.bilumum sosyal paylasim sitelerinde birseyler paylasip ona falan dokundururum ne bileyim. gerci bir zaman ugrasip herseyini pasa pasa konusan kadin bekledigi duzelmeyi goremiyorsa pek de yapacagi bir sey kalmiyor. soyleyemiyor su icinde kalanlari. "bak oglum, tanismamiz ayri tesaduftu, karsilikli birbirimizden hoslaniyor oldugumuzu farketmemiz ayri. seviyorum dedin, baskasi olmayacak dedin, gerci biktim da dedin ama cok fazla guzel soz de soyledin, bu neyin atari" diyemiyor insan. cok ozledim, donmesi icin herseyi yaparim sozluk, sezen aksu dinlemekten genc yasta icim gecti. reva midir bu? ciddi anlamda efkar yaptim galiba. icki tesir etmiyor, hicbir sey duzelmiyor. sarhos olamiyorum capcanli gozlerimle kirpiklerimi kirpistiriyor etrafa bakiniyorum. sadece kulagimda sezen aksu caliyor. soylemek istiyorum." cok sevdim don be sarrapsiz" demek istiyorum, diyemiyorum. yil 2012, ben hala susuyorum, cekiniyorum, gurur yapiyor konusamiyorum. sevdicegime soylemek isteyip soyleyemedigim hersey bogazimda dugum gibi. arada olusan mesafelerin de, birlikte ama yalniz iki yabancilik'in da sahsiyetlerine sevgilerimi(!) yolluyorum.