doldurtturttururum: doldurma fiilinin bir kişi* tarafından bir başka kişiye yaptırılması işini bir başka kişiye yaptırması durumu.
"diş arasına sıkışmış yemek artığının bir süre sonra ağza düştüğü, o dev rahatlamanın ağır hastasıyım. sırf bu tatminsiz zevk için bile yarım ekmek köfte yerim, içini de bol yeşillikle doldurtturttururum." az önce okuduğunuz bu cümle alpay erdeme ait olup uykusuzdaki köşesinde paylaşmış olduğu görüşlerini içermektedir.
okurken gayet zevkli olan; dolaylı tümlecine, zarfına, filimsilerine tebessüm ettiğim bu cümle yükleme geldiğim anda benim için bir işkenceye dönüştü: doldurtturttururum! 'bu nasıl yüklem .mına koayayım' diye düşünmeden edemedim. sonrasında düşünceler bir biri ardına sıralandı. içimde sıcak bir empati duygusu yayıldı. yazarın çocukluk döneminde çok acı çekimiş olabilme ihtimali belirdi gözümün önünde. belki de böyle alıyordu hayattan intikamını, insanlara nefretini böyle gösteriyordu yazar.
sonra gözüm yazarın adına takıldı: alpay erdem. bütün iyi düşünceler silindi gitti içimden. geriye tek birşey kaldı: senin ta a..na koyayım alpay erdem! camokaya* yazık değil mi ulan i.ne?! camoka sırf türkçesi ilerlesin diye, herkesin konuştuğu türkçeyi anlamak için karikatür dergisi okuyor. yanında birisi yokken karikatürlerden bir b.k anlamadığı için yazılara ilgisi daha büyük. şimdi sana soruyorum alpay erdem bunu camokaya neden yaptın?! adam bunu nasıl anlasın. bide yurttaki piçler camokaya bu yüklemi eklerine ayır demişler çocuk hala uğraşıyor. camokanın yaşadığı acıların sorumlusu sensin allahından bul alpay erdem! *
(bkz: ruh hastası)