islam dinin pratikte şiddet içerikli uygulamalar içerdiğini iddia eden önerme.
ben insanların buna yaklaşım biçimini anlamıyorum. islam şiddet dinidir demek, hristiyanlık veya budistlik şiddet dini değildir demek değildir, o halde neden bu önermeye işte tevrat' ta da şu emirler var diye yanıt veriliyor. anlamadığım bir ikinci husus da, ayet cımbızlamak mevzusu. bir ayeti alıyorsun, bak bunları bunları demiş diyorsun. ama bu magazin gazetecilerinin yaptığı makaslamanın aynısı, başını sonunu da al, mümkünse bütün sureyi oku. örneğin:
haram aylar çıkınca bu allah'a ortak koşanları artık bulduğunuz yerde öldürün, onları yakalayıp hapsedin ve her gözetleme yerine oturup onları gözetleyin. eğer tövbe ederler, namazı kılıp zekâtı da verirlerse, kendilerini serbest bırakın. şüphesiz allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.
--spoiler--
3.hacc-ı ekber gününde, allah ve resûlünden bütün insanlara bir bildiridir: allah ve resûlü, allah'a ortak koşanlardan uzaktır. eğer tövbe ederseniz, bu sizin için hayırlıdır. ama yüz çevirirseniz, şunu iyi bilin ki, siz allah'ı âciz bırakabilecek değilsiniz. inkârcılara, elem dolu bir azabı müjdele.
4.ancak allah'a ortak koşanlardan, kendileriyle antlaşma yapmış olduğunuz, sonra da antlaşmalarında size karşı hiçbir eksiklik yapmamış ve sizin aleyhinize hiç kimseye yardım etmemiş olanlar, bu hükmün dışındadır. onların antlaşmalarını, süreleri bitinceye kadar tamamlayın. şüphesiz allah, kendine karşı gelmekten sakınanları sever.
5.haram aylar çıkınca bu allah'a ortak koşanları artık bulduğunuz yerde öldürün, onları yakalayıp hapsedin ve her gözetleme yerine oturup onları gözetleyin. eğer tövbe ederler, namazı kılıp zekâtı da verirlerse, kendilerini serbest bırakın. şüphesiz allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.
6. eğer allah'a ortak koşanlardan biri senden sığınma talebinde bulunursa, allah'ın kelâmını işitebilmesi için ona sığınma hakkı tanı. sonra da onu güven içinde olacağı yere ulaştır. bu, onların bilmeyen bir kavim olmaları sebebiyledir.
--spoiler--
5. ayet' in ne zaman uygulanacağı ve kimlere uygulanmayacağı 4. ayet' te belirtilmiş zaten. antlaşma yapmışsanız ve karşı taraf buna uymuş ve sizin düşmanlarınıza yardım etmemişse onlara dokunmayın. tabi ki bu durum, eylemin şiddet içerdiği gerçeğini değiştirmese de ortada bulduğunuz müşriği gördüğünüz yerde öldürün tarzı bir durum yok. eğer ki sizin aleyhinize çalışıyorsa öldürebilirsiniz gibisinden bir durum var.
yine de bu islam' ın şiddet içerdiği gerçeğini değiştirmiyor. kuran aksini söylüyor olabilir, bunu da reddetmiyorum, ama ne yazık ki islam mensupları şiddeti ve kendinden olmayanı ezmeyi doğal hakları olarak görülüyor. yani teorikte (kuranda ve hadislerde) bu böyle olmayabilir; ancak pratikte islam bir şiddet dini olarak yaşanıyor. ha, zamanında hristiyanlık da böyleydi, elinde güç olsa papanın tekrar aynı şekilde davranacağına şüphem yok. ancak bugün baktığımızda bütün islam toplumlarında din adına cinayetler işleniyor, kadınlar şiddet görüyorlar. sonra da deniyor ki gerçek islam bu değil. sanırım bu noktada benim dediğim yere geliyoruz, aslında iki islam var. biri, inananların gerçek islam bu değil derken atıf yaptıkları ve kuran' da anlatılan ve islam tarihinin erken döneminde toplum tarafından yaşanılan islam. ikincisi ise yaşanılan islam. teorik-pratik ayrımım da bunun içindi. elbette "teorik" islamın da şiddet içerdiği iddia edilebilir, ki ben buna da bir nebze katılıyorum zira kadınların nasıl dövülmesi gerektiği anlatılan ayetler var; ancak sanıyorum hiçkimse bugün yaşanılan pratik islamın şiddet içermediğini söyleyemez, düpedüz yalan olur bu.