karanlık bir sokak. yalnız zamanın izlerini taşıyan işaret levhaları, sen ve ben.
kokunu duyuyorum, hissediyorum kalp atışlarını. yakınsın. gözlerinin ta içine bakabilirim, dilersem.
ellerin hangi sanatçının eseri, hemen söyle, ona tapacağım.
niçin uzakta duruyor başın, yeri sanki kalbimin hemen üstü değilmiş gibi?
sahi bugün cumartesi değil mi? ne zaman kurtulacağız bu eğlencesiz sarhoşluktan?
ve sen, hayata aldırış etmeyen öfkeni dindirip, ne zaman karışacaksın aramıza?
ulu cami'de bugün bir yüzyıl daha geçmiş, doğru mu? yıldırım, niğbolu'dan gelince orhan'a bir yıldırım gibi, doğrulup orhan sormuş osman'a: "sahi baba, hayat çok güzel değil mi?"
yalnız ne güzel bir insansın sen ve o gülüşünü hangi yunan tanrıçasından çaldın?
şimdi burada olsan ya da ben orada olsam sen uyusan.
sonra ellerim saçlarında, dudağım tertemiz alnına dayalı uyusak.
hayat ne de güzel olurdu.